Karate do mücadele sanatında Fransa / Macaristan hattı!
Olimpiyat yolunda mücadele eden kadromuz ile bugünlerde Avrupa da mücadele edecek olan ümitler, gençler sporcu ve teknik kadromuzda ki duyguların farkındalığından söz edeceğim.
Sevgi ve korku ..,
İnsan hep bir gelişim ve değişim döngüsünü yaşamış ve yaşamaktadır. Bu da insan beyninin evrimi ile paralel gitmektedir.
Homo sapiens den gelen insanlığın son yılları ki çok çok yakın dönemden yani 2000 li yıllar dan söz edeceğim.
İnsan beyni hiç bu kadar gelişmemişti. Daha doğrusu onu tanımamız 2000 li yıllarda büyük atılım sağlamıştır.
Bizim baba ve dedelerimizin sosyalleşmeden anladıkları, baskıcı zihniyetin otorite olarak itaat kültürünün zorlaması şeklinde kendini göstermiştir.
İtaat kültürü , otoritenin kendini kabul ettirmek adına bir sonra ki nesillere koşulsuz , sorgusuz biat kültürünü dikte ettirmiştir.
Tabii ki bunların devamında bir havuç olarak korku üzerine, ismine ruhsuz duygu diye yanlış bir ifade kullandığım sevgi şekli ortaya çıkmıştır.
Ne hikmetse sevgi ve saygı hep beraber ve iç içe kullanılmıştır. Bir ayrılmaz parça gibi gösterilmiştir.
Sevgi içten gelen ,isteğe bağlı ve doğal duyguların samimiyet ile bir tarafa verilmesi, daha doğrusu soyut bir kavram olduğu için hissettirilmesidir.
Saygı genellikle otoritenin gücünü gösteren ve ego benliğini destekleyen zorlayıcı bir duygu sunumudur.
Konu başka alana gitmeden toplamak istiyorum.
Bizim ve 2 nesil öncemizin sevgi anlayışı zorlama ile gelen veresiye bir duygu iken günümüzde istekle ve zorlamadan kendinden oluşan bir duygu olarak yaşanmaktadır.
İşte tecrübeli Olimpiyat ve genç Avrupa sporcu ve teknik ekibimizdeki bu doğal ve istekli sevgi başarıya giden yolda kat edilen çok önemli mesafedir.
Bu duyguyu yaşatan herkese sevgi ve saygılarımla .
Olimpiyat kadromuza ve Avrupa yolunda yarışacak genç ekibimize başarılar diliyorum. Oss