NBA Avrupa Ligi Projesi: Yeni Dönem Başlıyor!

Aivazoglou, AA muhabirine NBA Avrupa Ligi projesinin hedefleri, detayları ve Avrupa basketboluna katacağı yeniliklerle birlikte hangi ülkelerin ve takımların ligde yer alabileceğine yönelik değerlendirmeler yaptı.
Türkiye’nin zengin basketbol geçmişine ve tutkulu taraftar kitlelerine sahip olduğunun altını çizen Aivazoglou, “Türkiye, basketbol ve sporla yaşayan olağanüstü bir ülke. Hislerinizi iyi biliyorum, çünkü bizde benzer değerler var. Fenerbahçe harika bir kulüp ve Dörtlü Final’e kaldıkları için onları tebrik ediyorum. Galatasaray da çok değerli bir takım. Anadolu Efes ve Beşiktaş gibi diğer önemli kulüpler de mevcut. İstanbul’daki takımların yanı sıra, Türkiye’deki tüm kulüplerin değeri büyük. Avrupa’daki yeni lig projesinde Türkiye pazarına yönelik büyük ilgi gösteriyoruz. İstanbul gibi şehirlerle de ilgileniyoruz. Bu vizyonu hayata geçirebilmek adına herkesin görüşlerine açığız.” ifadelerini kullandı.
Aivazoglou, lig sisteminin başarıyı ödüllendirme amacına vurgu yaparak, “Galatasaray örneğini ele alalım. Galatasaray, Türkiye basketbol liginde şampiyon olduğunda bile Avrupa’nın en prestijli kupasına katılamıyor. Bu durum futbol için geçerli değil; Türkiye ligini kazanan futbol takımları, UEFA Şampiyonlar Ligi’ne katılma hakkı elde ediyor. Bunu düzeltmeyi amaçlıyoruz. Sorunların başında bu durum yer alıyor.” şeklinde konuştu.
Avrupa Ligi’nin İstanbul’da gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantısında bazı kulüplerle temas kurma fırsatı yakaladığını belirtirken, Aivazoglou, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ile de fikir alışverişinde bulunduğunu aktardı.
Aivazoglou, NBA projesinin Avrupa basketboluna bir tehdit olduğuna dair iddiaları reddederek, “Bu, Avrupa basketbol topluluğundaki herkes için daha iyi bir gelecek adına güçlü ve olumlu bir adım. Avrupa Ligi Yönetim Kurulu üyeleriyle düzenli olarak toplantılar yapıyoruz. İstanbul’daki toplantıya katılma davetini kabul ettim. Bu, çeşitli kulüpler ve takım sahipleri ile görüşmek için harika bir fırsattı. Ali Koç’la yaptığımız görüşme oldukça verimli geçti; iyi sorular sordu ve önemli noktalara değindi. Genel olarak olumlu bir hissiyat var.” dedi.
Avrupa basketbolunda fark edilen değer eksikliğinin iki nedene dayandığını ifade eden Aivazoglou, ilk olarak basketbolda belli bir piramit yapısının eksik olduğunu belirtti. Bu nedenle taraftarlar ve takımlar arasında kafa karışıklıkları oluştuğuna dikkat çekti. “Taraftarlar, ‘Takımım yerel ligde şampiyon oldu ama neden Avrupa’nın en iyi liginde mücadele edemiyor?’ sorusunu soruyorlar. Futbolda bu durum geçerli değil. Bu soruları yanıtlayarak Avrupa basketbolundaki yapıyı daha şeffaf hale getirmek istiyoruz.” şeklinde konuştu.
İkinci neden olarak Batı Avrupa’nın medya ve sponsorluk alanındaki temsil eksikliğini dile getiren Aivazoglou, “Batı Avrupa’daki büyük şehirlerde basketbol potansiyelinin yeterince değerlendirilemediğini düşünüyoruz. Madrid, Barselona, Londra, Manchester, Paris, Lyon, Milano, Roma, Münih, Frankfurt, Berlin gibi şehirlerle ilgileniyoruz. Bu şehirlerde basketbol takımları kurmak isteyen kulüpler veya yeni takımlar için önümüzde üç farklı yol var.” dedi.
Orta Doğu’dan bir kulübün NBA tarafından oluşturulacak lige katılıp katılamayacağına dair soruya Aivazoglou, “Çok net bir duruş sergiliyoruz. Ligimizin coğrafi olarak Avrupa’ya ait olmasını istiyoruz. Bu yüzden Orta Doğu’dan bir kulüp ligde yer almayacak.” yanıtını verdi.
Aivazoglou, yeni lig hakkında bilgilerini paylaşarak, “16 takım ile başlangıç yapmayı hedefliyoruz. Bu takımların büyük çoğunluğunun kalıcı olmasını istiyoruz. Kontenjanlar, Batı’nın yanı sıra Doğu
Aivazoglou’nun bu açıklamaları, Avrupa basketbolunun geleceğine dair önemli ipuçları sunuyor. Yapılan bu projeyle, Avrupa basketbolunun mevcut durumu ile mevcut değer boşluğunun nasıl doldurulacağına dair stratejik bir vizyon ortaya konmuş durumda. Avrupa’nın büyük pazarları ve şehirlerinin daha iyi temsil edilmesiyle, liglerin hem ekonomik anlamda hem de rekabetçilik açısından güçlendirilmesi amaçlanıyor.
Özellikle, Batı Avrupa’nın zengin basketbol tarihini ve geniş taraftar kitlesini de dikkate alan Aivazoglou, bu bölgedeki şehirlerin ligde daha fazla yer almasını sağlamak istiyor. Bu durum, sadece yeni kulüplerin katılımıyla değil, aynı zamanda mevcut futbol kulüplerinin basketbol branşında da aktif hale gelmeleriyle mümkün olabileceğini belirtiyor. Böylece, farklı spor branşlarındaki kulüpler arasında bir sinerji oluşturulması hedefleniyor.
Aivazoglou’nun, Orta Doğu’dan kulüp almayacaklarına dair kesin açıklaması, Avrupa basketbolunun coğrafi ve kültürel kimliğini koruma amacını vurguluyor. NBA’in uzun yıllardır bölgede etkin olduğunu belirtmesi, bu tür yerel iş birliklerinin önemini ortaya koymakta. Ancak amaç, Avrupa’ya özgü bir yapı oluşturmak olarak belirlenmiş durumda.
Gelecek hedefleri arasında 16 takımla başlamak ve bu takımların ligde sürekliliğini sağlamak üzerine kurulu bir yapı geliştirmek yer alıyor. Bu, Avrupa basketbolunu daha şeffaf ve adil bir yarışma ortamına kavuşturmayı vaat ediyor. Böylece hem taraftarların hem de oyuncuların daha fazla katılımı ve desteği sağlanabileceği düşünülüyor.
Sonuç olarak, Aivazoglou’nun vizyonu, Avrupa basketbolunu daha geniş kitlelere ulaştırmak ve mevcut potansiyeli en üst düzeye çıkarmak üzerine kurulmuş. Eğer başarılı olursa, bu projeyle Avrupa basketbolunun önemli bir yükseliş yaşamaması için bir neden kalmayacak gibi görünüyor.