Çene Suyu Çorba (!)

Öncelikle Halkbank Erkek Voleybol Takımı’nın CEV Şampiyonlar Ligindeki mücadelesinden ötürü kutluyorum. Final 4 bir kez daha gösterdi ki “Biz Voleybol, Ülkesiyiz ama Yöneticiler Hariç”…
Nerden mi çıktı şimdi bu derseniz, anlatalım..!
Bundan aylar önce daha SMS Grup Efeler Ligi oynanırken bir baktık ki, Halkbank Başantrenörünü kovdular. Neden mi..? Ligde bir maçta yenildi ve final etabına kalamadı diye. Takımdaki oyuncular haliyle, “Nereye geldik abi biz yaaa, daha oynuyoruz” dediler. Biri omuzum ağrıyor, öbürü annem hastalandı, diğeri bizim hanım çocuk bekliyor filan dümenleriyle ligi bıraktılar.
Derken büyük idarecilik başarısı ile (O idareci ki eski masör bu arada) dünyaca ünlü bir adam Radostin Stoytchev, takımın başına getirildi. “Yeni gelmedim, tekrar geldim” filan dedi. (Niye gittin o zaman diye sorarlar adama.) Takımda apar topar kamp yapılıp, Final 4’a yalvar yakar oyuncular çağrıldı.
Bu arada oyuncuların yarısı da zaten gelecek sezon başka takımlarla anlaşmış olarak sahaya çıktılar. Dağılmış ve dağıtılmış bir takım olarak yani…
Eee haliyle dün bir temiz -bakın burası çok önemli, (Berat Damadın kulakları çınlasın)- daha önce elemelerde 3-0 yendikleri Sir Safety Sicoma Moriri PERUGIA’ya yani İtalyanlara 3-0 yenildiler.
Bugün de 3. Lük maçının son sayılarını (aynı dün gibi) laubali olarak oynayıp, “bitsin de gitsek” bu takımdan havasında oynadılar. Yazıklar olsun… Yazık oldu anlamında… Bu kadar aymazlık lüksünüz varsa, memleketin parası ve itibarına…!
Halkbank bu sene iyi yönetilseydi CEV Şampiyonlar Ligini almıştı ve sezonu Türkiye’mizin Erkek Voleybolunda 2. CEV Şampiyonluğu ile kapatabilirdi. İlk şampiyonluğumuzu biliyorsunuz, değil mi? (*)
Ama olmadı işte… Final 4’daki her iki maçtaki setlerin de son sayılarına lütfen bakınız. Öndeyiz ama setleri hep veriyoruz. İlginç değil mi,..?
Türk sporunun takım sporundaki gururu Voleybol branşımıza bulaşan dandik-dundik-antin kuntin yönetici tayfasından bir an önce kurtulmamız, salonlarda boş konuşup dolu atmaya çalışmayan “Liyakatlı-Eğitimli-Lisanslı” idareciler, yöneticiler görmemiz ve de en önemlisi bir daha “Çene suyu çorba” içmememiz dileğiyle, diyorum…
Hadi görüşürüz bir ara yine…
Hepinize sevgilerimle,
Dr. A. Selçuk Tuna
“Eski Voleybolcu”
Önemli: 19 MAYIS ATATÜRK’ü Anma, GENÇLİK ve SPOR BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN #nemutluTürkümdiyene
Not: (*) CEV Challenge şampiyonumuz ZiraatBankKart bu arada, siz biliyorsunuz ama hatırlatayım dedim…
Yeni kitabım çıktı;
“Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşunda ve Gazetecilikte Manipülasyon” / Kitap
Yazan: Dr. A. Selçuk Tuna
Yayınlayan: Nobel Bilimsel ve Akademik Eserler
Kitabın Klibi
https://youtu.be/Ur7QYVTKXNo?si=ia66ziKtZTmvQdu8
Kitabın Satışı
https://www.nobelyayin.com/kitap_22066.html
Diğer Kitaplarım
https://www.nobelyayin.com/yazar-a-selcuk-tuna-23993/
Dr. A. Selçuk Tuna
(Gazetecilik ve İletişim Dr.)
https://www.drselcuktuna.com/
selcuk@drselcuktuna.com
Yayınlanma: 22 Temmuz 2015 – 11:14
GÜNÜMÜZDE VOLEYBOL YÖNETİCİLERİ
Yöneticilik hayatta herkesin sahip olmayı arzu ettiği fakat gereklerini genellikle yeterince yerine getiremediği bir mevkidir. Bir kişiye verilen her rütbe, makam veya amirlik; beraberinde taşıması gerçekten çok büyük bir ciddiyet gerektiren sorumluluklar getirir.Yönetici makamının bir orkestra şefi pozisyonunda olduğunu unutmamalı, orkestranın çalacağı parçanın ancak kendisinin yönlendirmesi ile mükemmel sunulabileceği bilincinde olmalıdır.Bu yüzden onlardan her zaman mükemmeli beklemeyiniz. Günlük yaşantımızda hepimiz mesai arkadaşlarımıza saygı, sevgi, nezaket ve tevazu gibi erdemli davranışlarda bulunmalıyız.Yöneticide bu erdemli davranışlara ilaveten BİLGİLİ ve ADİL olması “YÖNETİCİLİĞİN OLMAZSA OLMAZ” gereklerindendir. Bilgili ve Adaletli olmayan bir yönetici er veya geç “BAŞARISIZLIKLA BERABER YOK OLMAYA MAHKÛMDUR.”
Yöneticilikte davranışlar daha başka bir önem arz etmektedir. Bu bakımdan yöneticinin protokol ve nezaket kurallarını bilmesi, uygulaması ve birlikte çalıştığı mesai arkadaşlarını yetiştirmesi gerekmektedir.
Voleybolumuzdaki Yönetici tipleri:
*Bilmediği konuda fikir yürütür ve konuşur.
*Karşı tarafın düşüncelerini kabul etmez ve de dinlemez.
*Karşı tarafın kültür seviyesine göre konuşmaz.
*Kendi hatalarını kabul etmez ve özür dilemezler.
*Gerektiğinde bir teşekkür bile etmezler.
*Ulu orta her şeyi her yerde tenkit ederler.
*Söz borçtur,onlar verdiği sözleri yerine getirmezler.yapamayacağı işlerin sözlerini verirler.
*Çeşitli konularda dedikodu yapmaktan kaçınmazlar.
*Hoşgörü sahibi olmayıp,duygusal davranırlar.
*Yetki ve sorumluluklarının nerede başlayıp nerede bittiğini bilmezler.
*Çalışanlarının açık ve eksik yanlarını ararlar.
*Söylediklerini hareketleriyle teyit etmezler.
*Yapmacık söz ve davranışlardan kaçınmazlar.
*Hiçbir zaman tarafsız kalamazlar.
*Diğer Kulüpler ile sıcak ilişkiler kurmazlar.
*Yeniliklere açık olmazlar.
*Gerektiğinde ihtiyaç duyulan bilgileri vermezler.
*Gerekli olan yerlerde,soru sorma ve açıklama yapma cesaretini gösteremezler.
*Kendilerine bir soru sorulduğunda düşünmeden cevap verirler.
*Voleybol ile ilgili tüm konuları bilmeleri gerektiğini unuturlar.
*Kendilerinden önceki yöneticileri devamlı kusurlarını anarlar.
*Kendisinde önce alınan başarılar kazanmış kişileri unuturlar.