Fenerbahçe nereye?
Fenerbahçe büyük umutlarla gittiği Ankara’da düşme potasındaki renkdaşı Ankaragücü’ne 2-1 yenildi.
Maçtan sonra açıklama yapan Teknik direktör Ersun Yanal “yönetim ne derse onu yaparım” anlamına gelen bir sürü lafetti.
22 maçta 66 puanın 38’ini toplayabilmiş Fenerbahçe gibi bir takımın psikolojik ezikliği, bütün ağırlığıyla Galatasaray maçı öncesi üstünde…
Jailson’dan stoper yaratma inadı yüzünden bir türlütakım mühendisliğini yapamayan Yanal Üstündeki Sportif direktör Comolli’den şikayet ediyordu.
Şimdi Comolli de yok.
Ama
Fenerbahçe’de değişen bişey de yok.
İkinci sınıf insanlarla birinci sınıf işler başarılamaz. Dirar bekte dünkü gibi koridor olur, öne çıktığında koridor açarsa
Ersun Yanal birinci sınıf oyuncuları (Jailson, Dirar, Tolga, Deniz) ilgisiz yerlerde oynatmaktan vazgeçmezse korkarım 20 yıldır Kadıköy’de yenilmediği Galatasaray’a da kaybeder.
Yerinde, en iyi olduğunu sanan özgüveni oldukça yüksek bir kaleci Altay ve gerçek yerinde oynamadığını bilen ve hata üstüne hata yapan orta saha orijinli ürkek Jailson…
F.Bahçe’nin savunması bu olamaz.
Bu kadar kifayetsiz oyuncularla hala “iyiyiz” kandırmacadan ibarettir.
Bloklarıyla bu kadar yavaş hareket eden, hızlı gelen her rakip atağında açık üstüne açık veren Fenerbahçe nasıl şampiyon olacak?
Rakip kale sahasında bile topu kaleye vurmaktan imtina eden, pas atacak arkadaşını arayan F.Bahçeli futbolcuların bu özgüven noksanlığının sebebi nedir? Bu takım kimliğini kaybetmiş veya kaybettirilmiş.
Şimdi bir de Emre’nin sakatlığı var.
1 aydan önce dönmesi beklenmiyor.
Emre’siz bu takım yani Fenerbahçe Galatasaray karşısında hüsrana uğrar.