DOLAR 32,5525
EURO 35,0287
ALTIN 2.429,51
BIST 9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 17°C
Paz 19°C
Pts 19°C

Sporda Milli ve Manevi Motifler

Sporda Milli ve Manevi Motifler

Bir müsabakayı kazandıktan sonra veya gol attıktan sonra haç çıkaran, işaret parmağı ile gökyüzüne selam gönderen hatta şükür secdesi yapan sporcuları ekranlarda daha fazla görüyoruz artık. Bazı spor dallarında müsabakalara tesettür kıyafetle çıkan bayan sporcuların sayısı da giderek artıyor. Tribünlerdeki seyircilerin de maçın sıkıntılı zamanlarında rakip takıma, maçın hakemine küfür ettikleri kadar takımlarının başarısı için dua ettikleri de gözden kaçmıyor.

Bir sporcunun veya bir takımın başarısı için antrenman, kondisyon, yeterli beslenme, tesis, taktik, azim kadar kimilerinin şans, kimilerinin nasip dediği faktörün de önemi var elbette. İşte tam bu noktada insanların manevi ihtiyacı olan inanç ve dua gündeme geliyor. Yalnız sporcular değil, taraftarların ve müsabaka öncesi hakemlerin de dua ettiğine şahit oluyoruz. Sonuçta hepsi insan ve onlar için de dua bir ihtiyaç, bir sığınma aracı.

Ancak geçmişte hakemin maç öncesi dua etmesi veya gol sevinci sonrası futbolcunun secde etmesi bazı çevrelerce hoş karşılanmamıştı. Hatta bazı hocalar bile sahada secde etmeyi uygun bulmamıştı. Haç çıkaran Hristiyan futbolculara ses çıkaran yoktu oysa. Maç öncesinde dua eden hakem tepkiler üzerine maçın kandil gecesine denk gelmesi sebebiyle dua ettiğini söyleyerek, kendisini savunmak zorunda kalmıştı. UEFA 2013 yılı tanıtım videosunda gol sevinci sonrası secde eden Müslüman futbolculara da yer vererek, bu tür tepkilere nokta koymuş oluyordu.

Özellikle futbolun günah olduğunu iddia eden din adamları var. Papazların maçlar pazar günü oynandığı için kiliseye gelen insan sayısının azlığından şikayetçi oldukları biliniyor. Bir çok Müslüman ve Yahudi din adamı da insanların ibadethanelerden çok maç seyretmek için stadyumlara doluşmalarından rahatsızlık duyuyor. Sporda bahis konusu ise bahislerin bir tür kumar olması sebebiyle zaten hoş görülmüyor. Dinimiz öncelikle ruh ve beden sağlığımızı korumamızı emrediyor. Spor vücudumuzu geliştirip, sağlığımızı korumamız için önemli bir fiziksel aktivitedir. Sporun gençlerimizi bir çok kötü alışkanlıktan alıkoyduğu gerçeği de tartışılmaz bile.

Spor sahalarında manevi görüntülerin yanı sıra, milli değerlerin öne çıktığı görüntüler de yaşanıyor. Yakın bir geçmişte futbolcuların gol sevinçlerini asker selamı ile kutlaması, bazı Avrupa ülkelerinde tedirginlikle karşılanıyordu. Asker selamı sebebiyle UEFA, TFF‘yi para cezasına çarptırırken FIFA tarafından lisans verilen bir bilgisayar oyununda, futbolcuların asker selamı sevinçlerini gösteren bir video paylaşılıyordu.

Spor içerisinden milli ve manevi duyguları silip atmaya hiç kimsenin gücü yetmez. Her devletin farklı spor dallarında milli takımları bulunduğu sürece, spor milli duyguların yoğun bir şekilde yaşandığı etkinlikler olmaya devam edecektir. Bir mücadeleyi kazanmak için çoğu kez ruh diye telaffuz ettiğimiz manevi duygulara da ihtiyaç duyuluyor. Manevi duygular sportif başarı için doping niteliğinde iken, bu duyguları yok saymaya çalışmanın geçerli bir mantığı yoktur.

Spor din, dil, ırk, milliyet ve tüm yerel kültürlerin üstünde evrensel bir dil ve ortak paydada birleştirici bir etkinliktir. Ancak müsabaka ve yarışmalarda kazanma hırsı ön plana çıkınca dini, milli, yerel ve kültürel motifler de ister istemez kendini gösteriyor. Spor federasyonlarının dünya genelinde bu konuda bir düzenleme yapması gerekiyorsa, düzenleme tüm din ve kültürlere eşit mesafede, adil ve insan haklarına uygun olması gerekir.

Sağlık ve huzurla kalın.

YORUMLAR

  1. Tarık Çetinkaya dedi ki:

    Tebrik ederim. Konuyu çok güzel değerlendirmişsiniz.