Sevgi Taşıyanlar

Bizim zamanımızda kara jawa diye bilinen motorlar vardı. Bir kamyondan fazla duman atar, çıkardıkları ses kulakları tırmalardı. Şimdilerde trafikte gezen motosikletler daha sesiz ve dumansız. Elektrikli olanlar daha kibar görünüyor ancak ne kadar güçlüler bilmiyorum. Bazı şehirlerde motorlu bisiklet olarak bilen mobiletler yaygındı. Ancak eski yıllarda trafik bu kadar yoğun değildi. Motorlar, mobiletler aradan dereden yürür giderlerdi. Hem yakıt sarfiyatları oldukça düşüktü. Jawa ve benzeri motorlar ortalama bir otomobil kadar yakıyordu. O da ayrı bir konu.

Artan petrol fiyatları insanları daha az sarfiyatı olan araçlara yöneltiyor. Bu sebeple trafikteki motor sayısı, tüm şehirlerde fark edilir bir şekilde artıyor. Fakat bu motorlar trafik yoğunluğu sebebiyle eskisi gibi rahat hareket edemiyorlar. Yine de bir çok insan ve firma tarafından tercih ediliyor. Maliyetlerinin düşük olması da bir başka tercih sebebi olabilir. Elektrikli olanlar için şimdilik plaka ve ehliyet zorunluluğu da yok. Aslında bu tür araçlar trafik için yerine göre sorun, yerine göre çözüm olabiliyor.

Geçtiğimiz Yıl 68 Moto – Kurye Hayatını Kaybetti

Son yıllarda giderek artan e-ticaret hacmi sebebiyle, sürekli ve beklentilerin üzerinde büyüyen bir kargo taşımacılığı sektörü oluştu. Kuşkusuz bu kargo araçlarının, trafik karmaşasına önemli katkıları oluyor. Hele de motosikletlerle sipariş yetiştirmek için çabalayan Moto Kuryeler, zamana karşı yarışıyorlar adeta. Motorun arkasındaki kocaman sepetleri olmasa uçacaklar sanki. Her gün bu moto kuryelerin acelesi yüzünden onlarca kaza yaşanıyor. Elbette her zaman kusurlu olan onlar değil. Yolu kontrol etmeden arabanın kapısını açan veya sinyal vermeden dönüş yapan sürücüler yüzünden motor sürücüleri zor durumda kalıyor. Hasarlı, yaralanmalı ve ölümlü kazalar yaşanıyor. Geçtiğimiz yıl içerisinde bu kazalarda 68 moto kurye hayatını kaybetmiş. Hepsi gencecik çocuklar. Bazıları başka iş bulamamış, ek iş yapanı, yarı zamanlı çalışanı, hepsinin farklı bir hikayesi var.

Belki de trafikte bu gençlere pozitif ayrımcılık yapmak gerekiyor. Olabildiğince hızlı bir şekilde siparişi adrese teslim etmek zorundalar. Sipariş veren insanlar her zaman sabırsız davranıyorlar. Siparişleri biraz geç kalınca hemen firmayı arıyorlar. Firma kuryeyi arıyor ve tarifsiz bir zaman, işveren, müşteri baskısı yaşıyor bu gençler. Kullandıkları motorların kapısı bacası olmadığı için yağışlı ve rüzgarlı havalarda sıkıntı yaşıyorlar, hasta oluyorlar. Bazen kontrolsüz bir şekilde kayıp düşüyorlar. İki tekerlek üzerinde her zaman kontrolü sağlamanın zorluğunu bilirsiniz.

Belki de Sevgi Taşıyorlar

Sepetlerinde sıcak kalması gereken yemekler olabilir. Bir hastaya verilmek üzere hastaneye veya eczaneye ilaç ya da tıbbi malzeme götürüyor olabilirler. Nadide çiçekler vardır belki sepetlerinde, sevgi taşıyorlardır. Bir çocuğu veya bir yetişkini sevindirecek hediyeyi ulaştırmak için çabalıyorlardır. Tamir edilen bir araç için yedek parça, yarım kalmış işler için evrak taşıyor olabilirler. Kısacası bu gençler hepimiz için çalışıyorlar. Onlara trafikte daha anlayışlı olalım, sipariş verdiğimizde ise daha sabırlı olalım. Bir de siparişi getiren Moto Kuryeye az çok bir bahşiş vermeyi ihmal etmeyelim. Gerçekten yaptıkları iş, herkesin yapabileceği cinsten bir iş değil. Yağmur yağış var, kar çamur oldu diye bekleyemiyorlar. Sırılsıklam olma, hastalanma pahasına hatta ölümüne çalışmak zorundalar.

Sağlık ve huzurla kalın.