DOLAR 32,3684
EURO 34,9598
ALTIN 2.325,27
BIST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21°C
Açık
İstanbul
21°C
Açık
Cum 23°C
Cts 21°C
Paz 21°C
Pts 23°C

Zar Zor Play-off’lardayız!

Zar Zor Play-off’lardayız!

Son 3 maçından 9 puan almayı başaran Türkiye, zor da olsa grup ikinciliğini elde edip, 2022 Katar şansını sürdürdü. Her ne kadar komadan çıkmış gibi gözükse de Milliler, futbollarıyla gelecek için pek iyi sinyaller vermiyor. 

Cem Çetin

Karadağ sınavı, mutlak surette kazanmamız gereken bir 90 dakikaydı. Rakibin önemli futbolcularının çeşitli nedenlerden dolayı süre almaması bizim için avantajdı. Ayrıca Letonya maçının Alman VAR hakeminin (Daniel Siebert), bu defa maçın orta hakemi olarak sahada yer alması da bizim açımızdan göz ardı edilmemesi gereken bir artıydı.  

İlk gol rakipten

İlk golü atan, sürpriz bir şekilde eksik Karadağ oldu. Gol pozisyonunda Caner’in ofsaytı bozması kabul edilemeyecek bir hataydı. Ancak Caner’in maç içinde takım arkadaşlarıyla uyum içinde hareket etmemesi, tecrübeli ismin bu hataları sürekli bir şekilde yapmasına neden oluyor. Hafızam beni yanıltmıyorsa, İstanbul’daki 3-3’lük Letonya maçında da Caner’in ofsaytı bozmasıyla bir gol yemiştik. Alman teknik direktörümüz Kuntz; Caner’i 90 dakika sahada tuttu… İlginç… 

Her ne kadar rakip ilk golü bulup, tehlikeli ataklar da gerçekleştirmiş olsa da paradoksal bir şekilde oyunun kontrolü bizim çocuklardaydı. Bu ifadeden şu sonucu çıkartabilirsiniz: biz 1-0 değil de 2-0 geriye düşseydik bile bu maçı çevirirdik… Bizim çocuklar içinde Karadağ maçının en iyisi Hakan Çalhanoğlu’ydu. Takımın teknik direktörü Alman Stefan Kuntz olunca, Alman ekolünden gelen Hakan da yavaş yavaş kendisini buluyor. Amerikalıların dediği gibi, “Never is too late”…

Kırılgan rakip

Hakan’ın bir maestro gibi takımını oynattığı dün akşamki 90 dakikada, millilerimiz topu kaleye gönderme konusunda pek başarılı olamadılar. Yaşanan bu olumsuzluğun nedeni, 36’lık Burak’ın yetersiz performansıydı. Tecrübeli golcümüz beklentilerin çok altında kaldı.  Ancak Kuntz; Burak’ı 90 dakika sahada tutup, beklenemedik bir durum söz konusu olursa (Letonya maçındaki gibi) tecrübesinden faydalanmak istedi. Bu arada ilk golü atan Kerem de, çok çalışmasına rağmen maçın genelinde pek üretken olamadı. 

Maçın kırılma anı, Karadağlı Saviç’in 57.dakikada oyundan çıkartılması oldu. Atletico Madrid’de forma giyen 30 yaşındaki tecrübeli Saviç, Karadağ savunmasının en kilit ismiydi. Bizim hücumlarımızın çoğunluğunu adeta tek başına Saviç durduruyordu. Karadağ teknik direktörü Raduloviç,  yanlış ve gereksiz bir hamleyle 57’de Saviç’i kenara çekti. Bu değişiklikten tam 3 dakika sonra Orkun’un ceza sahasının dışından vurduğu şutla millilerimizin ikinci golü geldi.   

Oyun iyi değil

Mütevazı kadrosuyla ev sahibi, 2-1 geriye düştükten sonra 2-2’lik eşitliği bulabilirdi. 64’te stoperimiz Çağlar, Vukotic’in fileleri giden topunu doğru bir hamleyle çıkartmasını bildi. Dün akşamki 90 dakikada Hakan dışında bir diğer başarılı isim Çağlar’dı. Maç boyunca Çağlar’ın her hamlesi yerinde ve güven vericiydi. Bu arada rakip 2-2’lik eşitliği bulsa da biz yeniden skoru lehimize çevirecek golü atabilirdik. Oyunun gidişatı bu golü bulmamıza fazlasıyla uygundu. Ancak 2-1’lik skor değişmeyince biz de işi idare ettik. Bu galibiyet bizi play-off’lara taşıdı. Ancak bu futbolla Katar’ı hayal etmemiz pek mümkün değil. 

Katar yolunda rakiplerimiz Kasım ayının son haftasında çekilecek kurada belli olacak. İtalya ve Portekiz eşleşmek istemediğimiz rakipler. Diğerleri ise İsveç, Rusya, Galler ve İskoçya dişimize göre diyebiliriz. Bu ifadeye kullanırken son Avrupa Şampiyonası’nda mütevazı Galler’e nasıl yenildiğimiz hafızalardaki tazeliğini koruyor. Katar yolunda 2 galibiyete ihtiyacımız olacak. Umudumuz var ancak oynadığımız futbolu hızlandırıp, hücum varyasyonlarını zenginleştirmemiz şart… Aksi takdirde Karadağ karşısındaki futbolla, hayaller kısa sürede kabusa dönüşebilir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.