Haftalardır konuşulan büyük derbi müsabakasının günü gelmişti.
Son dakikalara kadar Fenerbahçe’nin maç kadrosunu tahmin etmek mümkün değildi.
Jesus farklı bir onbirle çıktı maça.
Beşiktaş da ise; kadro bir iki oyuncu dışında belliydi.
Taraflar birbirlerinin açıklarını aradılar. Adı büyük, oyun gücü küçük bir maç izledik, ilk devrede.
Karşılıklı 1-2 tehlike kokan pozisyonun haricinde tipik bir orta saha mücadelesi vardı sahada.
Jesus’un çıkarttığı ilk on birde, ilk yarı olursa olur, ama olmasa da yorulan Beşiktaş defansına yapacağı değişikliklerle zora sokma planının bir sinsi taktiksel hareketleri olabilirdi.
Yedeklerde özellikle defans arkasına atılan toplarla gidebilecek hızlı adamları Emre Mor ve Rossi vardı. Hamle gücü Fenerbahçe’nin lehine idi.
Kısır giden maçta ikinci devrede Jesus daha farklı değişikliklere gitti.
Aslında taktik savaşı şeklinde geçen maçta Jorge Jesus’un formsuz olduğunu söylersem sanrım yanılmış olmam.
Özellikle yorulan Beşiktaş defansına Rossi ve Emre Mor hamlesi daha etkili olabilirdi.
Hızlı ve adam eksiltme özelliği olan Emre ve Rossi ile maç daha farklı bir hikayeye bürünebilirdi.
Ortada bir maç oldu.
Gol atanın kazanacağı bir maçtı adeta.
Jesus formsuzdu. Oyuncu değişiklilerinde geç kaldı. Fenerbahçe’nin özelliği olan hücum presi hiç göremedik.
Farklı bir Fenerbahçe vardı sahada.
Beşiktaş ise; son 10 dakika hariç tatsız, tussuzdu.
Aşırı sert bir futbol anlayışı ile oynadılar. Bu özellikle taktiklerinin bir parçasıydı.
Alacakları yenilgi Beşiktaş’ta işlerin karışmasına neden olacaktı.
Bu beraberlik şimdilik pansuman tedavisi oldu.
Gecenin sonunu özetleyecek olursak;
futbolda bir söz vardır “yenemiyorsan yenilmeyeceksin” her iki takımda yenemedi, ancak yenilmedi de..!
Maçın hakkı beraberlikti..
Not: Hakem Volkan Bayarslan pozisyonlara yakındı ve iyi niyetliydi.
Bu kadar sert futbola rağmen kartların havada uçuşmadığını gördük.. Zor maçtan anlının akıyla çıktı..
Tebrikler Volkan hoca..
Fenerbahçemize ve Beşiktaşada daha aktif maçlar diliyorum.İsabetli yorumlarınız için kaleminize sağlık Hüseyin Tokmak.