Yanlış 11 az daha pahalıya mal olacaktı!
Süper Lig kaldığı yerden dün gece başladı. İnşallah kazasız belasız koronasız bir sekiz hafta
Cuma akşamı oynanan iki maçta Trabzonspor ve Fenerbahçe kazandı.
Trabzonspor liderliğin de verdiği güvenle Göztepe karşısında sürekli hükmeden taraftı.
Haklı bir galibiyet kazandı.
Şimdi 3 puanı cebine koymuş bir edayla rakiplerin maçlarını bekliyor.
Fenerbahçe ise kendi sahasında 3 ncü maçta 3 defa kırmızı kart görmesiyle istatistiklere geçti. VAR’a bakarak sarı kartı kırmızı ile değiştiren Ali Şansalan haklı ama ben direkt kırmızının çok ağır olduğunu düşünüyorum.
Çünkü Ozan Tufan pozisyon gereği istemeden o noktada kaldı. Televizyondaki yayında tekrarları görünce ayağını kaçırması imkansız gibi geldi bana…
Şu belli oldu ki, Emre Gustavo ve Vedat yoksa Fenerbahçe eksik.
Maça başlarken neden kadroyu böyle kurmadığını da merak ediyorum. Her ne kadar vekaleten teknik direktör diye tanımlanan Tahir Karapınar’a rağmen takımı Emre’nin yaptığını düşünüyorum.
İlk 11’de sahaya çıkan kadroda Mevlüt ve Mehmet Ekici maç başında hemen sırıttı.
İstediği oyunu bir türlü sahaya koyamadı.
Bir de mağlup duruma düşünce işler daha da güçleşti.
Tabii ki Ozan Tufan’ın kırmızı kartıyla şartlar daha da zorlaştı sarı lacivertliler için… Ozan’ın kaptanlık bandı baskısı yaşıyor. özgür olur ve sadece oyununa odaklanırsa sezon başından beri yakaladığı çıkışını sürdüreceğini düşünüyorum
Gustavo, ne kadar büyük bir profesyonel olduğunu ispatladı Hem Rienstra-Djedje-Mensah gibi dinamik bir üçlüye karşı ayakta kaldı, hem de harika 3 şut çıkarıp galibiyeti getirdi takımına… Fenerbahçe’nin yeni sezon yapılanmasında Gustavo’nun hem saha içi liderliğiyle, hem de bant verilirse kaptanlıkla önemli rol oynayacağını tahmin etmek güç değil.
77 dakikasını 10 dakika oynadığı bir maçta Fenerbahçe’nin taktiksel analizini yapmak ya da Tahir Karapınar’ın performansını ölçmek güç. Ancak kenar yönetiminin uyarılarından anlayabildiğimiz kadarıyla Fenerbahçe’nin son 2 ayda eksik kalan mücadelesini tamamlamaya odaklanılmış kısa sürede. İlk devrede ikili mücadelelerin yüzde 65’ini kazanmaları dikkat çekici.
Karapınar’ın maç boyunca onlarca kez ‘ikinci top’ uyarısı yapması da konsantrasyon ve mücadele departmanlarına odaklandığının ispatı gibi.
Şu gerçek ki
Son 10 yılın en sıradan kadrosuna sahip Fenerbahçe’de, iki kaptanın davranışları dışında Gustavo, Ferdi, Altay ve Serdar’ın futbol arzuları, gelecek yıl takımın demirbaşı olma isteğinden kaynaklanıyor. İkinci yarı Mensah’ın nefis frikik golünde Altay’ın yapacağı bir şey yoktu. Son çeyrekte oyuna giren Emre ve Tolga ile Fenerbahçe pas yapmaya, Kayserispor ise kapanmaya başladı.
Robert Prosinecki, takımını tüm hatlarıyla geri çekerken, istedi ki bu maçı bitirebilirim. Olmazsa bile bir gol beraberlik çıkartırım buradan…iyi paslarla doldur boşalta dönen Fenerbahçe takımı, 87. dakikada penaltıdan Vedat Muriç’in attığı golle skoru eşitledi. Ve bir dakika sonra Gustavo, maçta 3. defa aynı mesafeden aynı güzellikte vurdu ve Fenerbahçe’yi galibiyete taşıyan golü attı.
Son sözüm şu;
Emre, Gustavo, Vedat gibi oyuncuların varsa onu sahaya sürmelisin. Mustafa Denizli sakatlığı süren Tanju için “ Ceza sahasına sandalye koyar oynayabilecek durumdaysa onu oynatırım” sözü aklıma geldi.
Sanırım anladınız…