Trabzon ve Şenol Güneş!
Hollanda ve Norveç galibiyetlerinden sonra sevindik, gururlandık. Nasıl gururlanmayalım ki? Türkiye, Avrupa’nın en zorlu rakiplerine 3 günde 7 gol atmıştı. Hem de futbol konuşmanın bu kadar zor olduğu bir dönemde.
Bu günlere nasıl gelindi diye hiç soran oldu mu? Sanmıyorum.
Şenol Güneş faktörü için birkaç kelime yazan oldu mu? Bunu da sanmıyorum.
Ulusal medyamız her zaman Şenol Güneş’e mesafeli, Fatih Terim’e yakın olmuştur.
Aralarında bir kıyas yapmak için bunu yazmadım ama İstanbul’dan yönetilen ulusal medya için önce Fatih Terim gelir. Şenol hoca dünya kupasını da kaldırsa onlar Fatih Terim’i bırakmazlar.
Gelelim bizim yerel medyaya, Trabzon’a
Maalesef, Trabzon medyası Şenol Güneş’i de büsbütün sahiplenmiş değildir. Hiçbir zaman da sahiplenmeyecektir. Trabzon’da kulübü yönetirken de onu içselleştirememişlerdir. 95-96’dan sonra, 2004-2005’ten sonra ve meşhur 2010-11 sezonundan sonra olanlara bakın ne demek istediğimi anlarsınız.
Kaybedilen tüm şampiyonlukların faturası ona kesilirken, eğer kazanılsaydı muhtemelen dönemin başkan ve yöneticileri vitrinde olacaktı. Yani Şenol Güneş doğup büyüdüğü, sokaklarında limon kabuklarıyla kalecilik yaptığı şehirde her zaman yalnız adamdı.
Teknik adam olarak Trabzonspor’da başarısız dönemi yok. Sıradan takımları zirveye oynattı. Yine de üsten bakan Trabzonluları beğendiremedi.
Başarısız olup kulüpten ayrıldığı dönem yok. Atay Aktuğ ve Sadri bey döneminde çok başarılıyken ayrıldı. Çünkü başkanların dünyasıyla onun dünyası arasında uçurumlar oldu.
Şenol Güneş, resmi olarak Trabzonspor’la antrenör olarak şampiyonluk yaşamadı. Hak etmişti ama olmadı.
Beşiktaş ile yaşadı. Milli Takımların en iyi dereceleri onda. Yani Trabzonspor camiası hariç herkes bu futbol dâhisinden azami derecede faydalandı.
Hala faydalanıyor. Gerileyen ülke futbolunu ayakta tutan yegane güç.
Sayın Cumhurbaşkanımız daha teri soğumadan onu arıyor. Biliyor ki, işini düzgün yapan ender yurttaşlardan biri.
Böyle bir karakteri ve sembol ismi Trabzon’un medyası ve camiasıyla içselleştirememesi ne acı?
Dünyanın en iyi 20 teknik adamından biri kendi topraklarından çıkmış Trabzon, kendi adamına sırtını dönüyor.
İstanbul bağrına basıyor, dünya imreniyor.