Talih mi Yoksa Talihsizlik mi?
Daha önceki yıllarda yılbaşı piyango çekilişi, çok fazla ilgi görürdü. Onlarca bilet alanlar olurdu. İşyerlerinde para toplanır, personel ortak piyango bileti alırdı. Bir tane değil, en az yirmi otuz tane bilet alınırdı. İstanbul’da Yeni Caminin merdivenlerinin bitiminde bir ablamızın adıyla anılan bilet satış gişesi vardı. İkramiyelerin büyük bir kısmı bu gişeden alınan biletlere çıkardı. Çünkü piyasaya sürülen biletlerin yarısından fazlası bu gişede satılırdı. Abla’nın biletlerinden almak için Anadolu şehirlerinden gelenler bile olurdu. Bilet kuyruğunun Galata Köprüsüne kadar uzadığı olurdu.
Başında beyaz şapkasıyla dolaşan seyyar satıcılar vardı. Cadde sokak, lokanta kahve gezer, piyango bileti satarlardı. Belki seyyar satıcılar yine vardır ama eskisi kadar ilgi gördüklerini sanmıyorum. Piyango o yıllarda bazıları için bir tutkuydu, bazı insanların cebinden bileti eksik olmazdı. Eski biletleri bile saklayanlar vardı, bir çeşit koleksiyondu onlar için.
Günlerce ne hayaller kurulurdu, büyük ikramiye çıkarsa işten ayrılmak veya başka bir şehirde yaşamak bilet sahiplerinin en büyük arzusuydu. Ev araba, yat kat, lüks hayat, oh ne rahat türünden hayallerle yatar kalkardı insanlar. Yılbaşı çekilişi o yıllarda televizyondan naklen verilirdi. İnsanlar elindeki biletlerle ekran başında heyecan yaşardı. Sonuç her zamanki gibi tam bir hayal kırıklığı. Onlarca bilete bazen tek bir amorti bile çıkmazdı. Yıkılan hayaller, heba olan paralar, bir daha bilet almam diye edilen yeminler ve katı açılmamış küfürler… Her yılbaşı gecesi milyonların yaşadığı rutin haller.
Ya biletine büyük ikramiye çıkanlar. Öncesi tarifsiz bir sevinç fakat sonrası tam bir hüsran. Şimdiye kadar büyük ikramiyeyi kazanıp da abat olan görülmemiş. Farklı bir hayat yaşamak adına, işinden ve eşinden ayrılan mı ararsınız, her gece barda pavyonda hovardalık eden mi? Saçıp savuran, kısa zamanda meteliksiz kalan piyango talihlileri çoğunlukta. Milyonlarca parası varken bir anda kapısına icra dayanan, bir de üstüne borçlu kalan piyango zenginlerinin sayısı az değil. Talihliyken bir anda en olmadık talihsizlikleri yaşamak, belki de piyangonun tarif edilmez uğursuzluğudur. Büyük ikramiye kazananların ifadesi böyle. Evi yanan, yakınlarını kaybeden, öldürülen, katil olan piyango talihlilerini düşününce adamlara hak veriyorum. Bu uğursuzluk yalnız ülkemizde yaşanıyor değil. ABD ve Avrupa ülkelerinde de yaşanan benzer olaylar var.
Bu sefer yeni bir yıla bir hafta kala, geçmiş yıllardan farklı bir piyango hikayesi oluşuyor. Önceki yıllarda günler öncesinden tükenen piyango biletlerinin aksine bu yıl biletlerin yüzde dokuzu ancak satılabilmiş. Konu ile ilgili sosyal medyada yapılan yorumlar ve anketler var. Haram olduğu için almayanlar var. Bu grup geçmişte de aynı gerekçeyle bilet almıyordu. Ancak bu şekilde düşünenlerin sayısında artış var gibi. Fakat büyük bir çoğunluk piyango ihalesini alan şirkete güvenmediğini söylüyor. Özelleştirmeden sonra işin tadı ve güvenilirliği kalmadı diyenler var. İnsanlar dijital ortamda yapılan çekilişte, şans faktörünün ortadan kalktığını düşünüyor. Hatta ikramiyelerin satılmayan biletlere isabet ettirilerek, şirketin haksız kazanç sağladığını söylüyorlar. Bu iddialar ne kadar doğru bilinmez ama önceki yıllarda yaşanan yılbaşı heyecanı da yok sanki.
Sağlık ve huzurla kalın.