Süper Lig’e Yeniden Merhaba

Dünya Kupası maçları nedeniyle ara verilen Süper Lig’de geri sayım başladı. Tüm takımların hazırlık süreçleri halen devam ederken; değerli “Spor Meydanı” okurları,  edindiğim bilgilerimi ve görüşlerimi sizlerle paylaşmak istedim. 

Özellikle araya gidilmeden ligin son maçında Giresunspor’a kendi sahasında yenilen Fenerbahçe için yorgunluğu ve sakat oyuncularını da göz önünde bulundurursak, çok verimli bir ara oldu, diyebiliriz.

Gerek antrenman temposu, gerekse yapılan hazırlık maçları ve alınan olumlu sonuçlarla lige hazır bir görüntü verildi. Burada dikkatimi çeken önemli konu ise; bildiğimiz Fenerbahçe kıvamında oynadılar.

Yani; kora kor ve dişe diş. Sözün özü, Fenerbahçe kaldığı yerden devam ediyor. Galatasaray’da, hazırlık sürecinin iyi gittiğini söyleyemeyiz.

Icardi ve Oliveira’nın sakatlanması beklenilen bir durum değildi. Yapılan hazırlık maçlarında iyi görüntü vermediler. Özellikle kadroyu tamamlama anlamında genç oyuncuları oynatan Okan Buruk’un ligde de genç oyuncularından faydalanıp faydalanamayacağı ayrı bir merak konusu. Ayrıca Muslera’nın olmadığı dönemde yedek kaleci Okan’ının hazır bir görüntü vermemesi de ayrı bir handikap.

Beşiktaş ise; Şenol Güneş ile yeni sistem arayışında. Ligde istikrarı yakalama adına seri galibiyetlere ihtiyacı olan siyah beyazlılar da defansif zafiyetler ayrıca dikkatimi çekti.

Trabzonspor’da ise; Kasım ayında daha farklı bir takım izleteceğini söyleyen A. Avcı, Kasımpaşa ile oynanan hazırlık maçı sonrası yaptığı açıklama ile adeta isyan bayrağı açmış gibiydi.

Yani; işler pek iyi gitmiyor.

4 büyük kulübümüz arasında an itibari ile en hazır takımın Fenerbahçe olduğu kesin bir gerçek.

Lider Fenerbahçe’nin 6 puan gerisinde olan Trabzonspor’un kendi sahasında oynayacağı Fenerbahçe maçı çok önemli.

Olası bir mağlubiyetle liderin 9 puan gerisine düşecek olan Trabzonspor’da, işler iyiden iyiye kötüye gidecektir.

Tansiyonu yüksek, futbol anlamında güzel bir maç bizleri bekliyor.

Gelelim hakemlerimize. Özellikle her sezon olduğu gibi verilen araya kadar oynanan maçlarda, yine hakemlerimiz konuşuldu.

Acaba Dünya’da; bizde olduğu kadar nerede ve hangi ülkede bu kadar çok hakem konuşuluyor ve irdeleniyor. Bunu anlamakta zorluk çekiyorum.

Bir defa şunu rahatlıkla söylemek isterim: Hiçbir hakemimiz kasıtlı hata yapmaz. Kaldı ki; VAR diye bir yardımcı unsur da varken. Ben bu anlamda hakemlerimizin üstüne çok gidildiğini düşünenlerdenim.

Mevcut hakem portföyünde tecrübeli hakemlerimizin olduğu kesin bir gerçekken; kritik maçlarda onlardan faydalanılması gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda TFF ve MHK üzerini düşeni fazlasıyla yapıyor. Ayrıca, A Spor’un Turkuvaz medyada düzenlemiş olduğu “Türkiye Yüzyılında Gençlik ve Spor Zirvesi” panelini çok değerli buluyorum.

Emeği geçenleri bir sporsever olarak, teşekkürlerimi sunuyorum.

Kaldığımız yerden devam edecek olan, Süper Lig’imizin centilmence geçmesi dileklerimle, yazımı sonlandırıyorum.