Son günlerin yükselen değeri, Paletli Yüzme
Spor Meydanı Gazetesinin değerli okurları bu aydan itibaren sizlerle birlikteyim. Başta beni yazı ailesine kabul eden Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Ömer Altay ve Gazetemizin Yazı İşleri Müdürü Muzaffer Batumlu’ya teşekkür ederim.
1957 yılında dönemin Sovyetler Birliği’nde ilk kez savaş sporu olarak ortaya çıkan Mono palet sporu, buradan doğu bloğu ülkelerine, oradan da tüm dünyaya yayıldı. Paletli yüzme ikiye ayrılır. İlki, bildiğimiz çift palet, diğeri ise Mono palet ( tek palet)
Çift palette 50m ,100m ve 200m mesafeleri, sporcu serbest tekniği ile yüzerek tamamlar. Mono palet ise kendi içinde üç bölüme ayrılır. 50 metre dipte, sporcular bu mesafeyi suyun altında ve nefes almadan yüzerler. 100m tüplü yarışta ise sporcular 1litrelik oksijen tüpünden özel yapılmış regiletörle nefes alarak yarışırlar. Üçüncü bölüm ise tüm yüzme mesafelerini içeren su üstü bölümüdür.
Mono palet sporcusunu izlerken adeta önünüzden yunus balığı geçiyor izlemine kapılırsınız. Yunus tekniği ile yüzülür seyir zevki çok yüksek bir spor dalıdır.
Ülkemize ilk defa 80’ler de gelmiş ise de mono palet asıl gelişimi 90’lar dan sonra göstermiştir. Ülkemiz yaklaşık 20 yıldır yapılan tüm Avrupa ve Dünya Şampiyonaları’na katılmakta, son zamanlarda ise sporcularımız final yüzer hale gelmesi ise gelişimin önemini göstermektedir. Bu gelişmeler birçok kulübün dikkatini çekmiş ve branşa yatırım yapmalarını sağlamıştır. Önceleri İstanbul kulüpleri bu sporu yaparlarken günümüzde Gazi Antep, Ordu başta olmak üzere Anadolu’nun birçok bölgesinden milli sporcularımız çıkmaktadır. Bu başarı yüzme sporundan birçok sporcunun da bu branşa kaymasına yönelmesinde etkili olmuştur.
Sualtı Sporları Federasyonu’na bağlı olan monopalet branşında sporcularımız, biraz daha destek verilmesi halinde Avrupa ve Dünya Şampiyonası’nda final değil kürsü yapabileceklerine şahsen ben inanıyorum.
Yıllarca bu branşın Milli Takım hocalığını yapmış birisi olarak diyorum ki; gençlerimiz iyisine değil en iyisine layıklar. Desteği yalnız devletten beklemek yerine özel sektörümüzde bu gibi yeni gelişen sportif branşlara destek vermeli diyorum.
Bundan sonra her baskıda yeni bir su sporlarını tanıtmaya ve sorunlarını irdelemeye çalışacağım. Saygılarımla.
Yazar: Sait Babaoğlu