Sadece 1 Puan Çıkarabildik
Ülke puanına çok ihtiyacımız olduğu sezonda Perşembe gecesi UEFA Kupası’ndaki iki temsilcimizden biri olan Fenerbahçe ile üzüldük. Birbirine benzer 3 gol ile Olimpiyakos’a mağlup oldu. Kendi evinde oynadığı maçta hiç varlık gösteremedi. Galatasaray ise Fransa’dan, Marsilya deplasmanından 1 puan çıkardı.
Abdurrahman Pala
Ülke Puanını artıramazsak gelecek yıl Şampiyonlar Ligi’ne şampiyonumuz da ön eleme oynayarak gidecek.
Türk takımları ise ön eleme oynayarak Şampiyonlar Ligi’ne veya UEFA Kupası’na direkt katılmış değiller.
Ülke puanını artıramazsak, belki gelecek sene Şampiyonlar Ligi’nde takımımız olamayacak.
Bu motivasyon içinde oyuna evinde baskın başlayan Fenerbahçe, bir türlü istediğini yapamadı ve kontradan 3 tane gol yedi.
Fenerbahçe’nin Valensia ve Pelkas ile yakaladığı şansları olmasına rağmen gol atmayı beceremedi.
Fenerbahçe’nin direkten dönen bir şutu var. Ancak rakibi karşısında hiç varlık gösteremedi.
Tabela 0-3 yazıyor.
Bu maça göre geceyi puansız kapattık. Oyuna Zajs’ın girmesi biraz takımın biraz kıpırdamasına sebep olduysa da oyun umut vermedi. Gecenin kötüsü Mert Hakan Yandaş’tı. Teknik direktör Pereira’nın Novak’ı sağ bek oynatmasını da yadırgadım.
Akınlar hep oradan geldi.
Gecenin kahramanı Altay’ın kurtardığı muhteşem şutları geri dönüşte Fenerbahçeli futbolcular yerine hep Olimpiyakos’lu oyuncular aldı.
Frankfurt karşısındaki Fenerbahçe’den eser yoktu.
Gecede bizi umutlandıran haber ise Fransa’dan geldi.
Grubunda lider olan Galatasaray, Marsilya karşısında iyi bir oyun çıkardı ve 0-0 ile Marsilya’dan bir puan aldı.
Galatasaray ve teknik direktörü Fatih Terim, Lazio maçında olduğu gibi Olimpik Marsilya karşısında da çok kontrollü ve disiplinli bir maç çıkardı.
Takımda Cengiz’in karşısında oynayan Van Aanholt gecenin kötüsüydü. Formasına kavuşan Boey sakatlanıncaya kadar çok iyi iş çıkardı.
İlk yarının sonunda Kerem’in Halil’in pasıyla girdiği pozisyonda artık golü yapmalıydı. O ise kalecinin üstüne vurdu. Hakemin pozisyon içinde o kadar topa yakın olması da kurallara aykırı.
Fatih Terim değişiklikleri doğru yaptı. 0-0’ı korumak için Lyundama değişikliği doğru ama Emre Kılınç ve Babel’in yakaladığı fırsatı bonkörce harcaması dahil, oyuna katkısını ben göremedim.
Hep yazıyorum;
Diagne’yi sevmiyor olabilirsiniz. Ama o oyunda iken rakip takımı geri itiyor. Aynı işi Halil yapamıyor. Fatih Terim böyle verim aldığı Diagne’yi oyuna koyduğuna göre o da benim gibi düşünüyor.
O zaman Neden Diagne as oyuncu olamıyor?
Bunun açıklanması gerek…