Oyun Var, Skor da Var

En son Beşiktaş maçında böyle bir takım izlediğimi hatırlıyorum. Rize maçında yenilmesine rağmen iyi oynamışlardı. Futbol sonuç oyunu. Sonucu alabilirsen başarın var demektir.

Kadir Bıyıklı

 Usta seçildikten sonra camiada oluşan iyi günler yakın söylemi, futbolcuları morallendirmiş. Futbolcular o kadar koştu ki, sanki ilk maçları gibiydi. Kaleci Onur sinirli olmasa daha iyi. Maçı kurtaracak, dönmesini engelleyecek kurtarışları yaptı. İkinci önemli nokta Mustafa Yumlu. Eğer bugün oynamasa Trabzonspor 1-2 gol yiyebilirdi. Her maçın adamı Eto nerelerdeydi. Yoktu. Aykut ve Mustafa Eto’yu bitirdiler.

Bordo mavililer her anlamda oyunun tek hakimiydi. İleri çıkışlar, kanatlardan getirilen toplar ve ceza alanı içindeki hamleler başarılıydı. 3 gol geldi ama belki 5-6 da olabilirdi. Antalya da 2-3 gol rahat atabilirdi. Dediğim gibi Onur bugün eski günlerine döndü.

Erkan Zengin, Ekici, Aytaç, maçın hakkını verdiler. Sadi hoca geldiğinden beri hücum futbolu oynatıyor. Kontrolsüz hücum oyunu bu. Antalya gol atamadı ama başka takım gelir, 2-3 atar gider. Bu tip riskli oyunlarda orta alandaki ve ön liberonun önemli. İlerde de basan forvetiniz olmalı. Cardozo golü dışında etkisiz eleman. N’doye karalığını dışında ayırt edilmiyor bile. O halde bu takıma bir süratli forvet lazım. Ya da Deniz’I takıma kazandırmak gerekiyor.

Penaltı ve çizgiyi geçen toplarda hakemin kararı en doğrusu. Top tam olarak çizgiyi geçti mi geçmedi mi bilgisayarların hesaplayacağı bir şey. Penaltı pozisyonunda top ele gidiyor gibi. Elle temas var.

Trabzonspor hak ederek kazandı. Bu kararlarla kazanmadı. Oyunun hakkını verdi. Skor da oyunun hakkı gibiydi.