Olimpiyat adaylığı şehri ve sporu tetikliyor
Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından desteklenen bir araştırma Olimpiyat Oyunları adayı olup yarışı kaybeden kentlerin süreçten olumlu etkilendiğini ortaya çıkardı. 2020 adaylık sürecinin İstanbul’un altyapı ve ulaşım yatırımlarında hızlandırıcı bir etkiye sahip olduğu tespit edildi.
Olimpiyatlar kaybedilirken bile kazandırıyor. Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC) sağladığı fonla İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye’de eşzamanlı olarak gerçekleştirilen araştırma kaybedilen olimpiyat adaylıklarının şehre birçok olumlu etkisi olduğunu ortaya çıkardı.
Başarısızlıkla sonuçlanan olimpiyat adaylıklarının etkilerinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilen araştırma, İstanbul Bilgi Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü’nden Cem Tınaz, Coventry Üniversitesi’nden (İngiltere) Paul Salisbury ve Georgia Üniversitesi’nden (Amerika Birleşik Devletleri) Becca Leopkey tarafından yürütüldü. Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin İleri Olimpiyat Araştırmaları Merkezi tarafından desteklenen araştırma, 2016/17 döneminde dünya çapından gelen başvurular içinde desteklenmeye değer görülen altı başvurudan biri oldu.
İSTANBUL 2020 FARKLI
Araştırma kapsamında üç ülkede adaylık sürecinde dahil olmuş toplam 33 kişiyle görüşüldü. Görüşülen kişiler arasında adaylık komitesi üyeleri, olimpiyat komitesi üyeleri, devlet, medya ve sivil toplum kuruluşlarından temsilciler yer aldı. Görüşmelerin yanı sıra, resmi dokümanlar, raporlar ve akademik makaleler incelendi. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre İstanbul’un ilk 4 adaylığı ile son adaylığı, hedefler, kapsam ve imkanlar açısından birbirinden farklılaşıyor. İlk dört adaylıkta öncelikli amaç olimpiyatlara ev sahipliği yapmaktan ziyade dolaylı olarak olumlu sonuçlara erişilmesi iken, son adaylıkta temel amacın oyunlara ev sahipliği yapmak olduğu tespit edildi. İlk dört adaylıkta, Türkiye’nin o dönemde oyunlara ev sahipliği yapma kapasitesine tam olarak sahip olamasa da adaylıkların bu kapasitenin oluşturulması adına gereken girişimleri hızlandırdığı tespit edildi.
Araştırma ayrıca son adaylık sürecinin İstanbul’un altyapı ve ulaşım yatırımlarında hızlandırıcı bir etkiye sahip olduğunu ortaya çıkardı. Adaylıkta İstanbul’un elini kuvvetlendirmek için, o dönemde ev sahibi olunan spor etkinlikleri farklı şehirlerde çeşitli olumlu etkiler yaratırken, toplumun spor kapasitesinin artmasını da sağladı. 2010-2013 yılları arasında Türkiye’nin uluslararası prestijine ve itibarına katkı sağlayan adaylığın turizm gelirlerinin artmasına da katkıda bulunduğu belirlendi. Adaylık devletin farklı birimlerinin, özel sektörün ve sivil toplum kuruluşlarının bir arada, ortak amaçlar uğrunda çalışmalarını sağladı. Türk yöneticilerin uluslararası spor arenasında daha etkin roller almalarına katkıda bulunan ilişkiler kurmasına katkı sağlayan sürecin belki en önemli etkilerinden biri de ülkemizin sporda dopingle mücadelede tamamen yeni bir anlayışa ve yapıya kavuşması oldu.
Öte yandan spor özelindeki çıktılara bakıldığında, belirlenmiş tesisleşme hedeflerinin gerçekleştirilememesi, elit sporda hedeflenen başarıların sağlanamaması ve oyunlara ev sahibi olunamamasının toplum nezdinde yarattığı hayal kırıklığı olumsuz durumlar olarak tespit edildi.