Neden Hakan’lar Değil de İgor’lar ?
Maalesef kulüplerimiz çok kötü yönetiliyor. Bu olumsuzluğun en önemli nedeni ise yöneticilerin spor dallarını yeterince bilmemeleri. Bedelini ise büyük ölçüde Türk sporu ödüyor.
Yazının başlığı size çok “garip” ya da “itici” gelebilir. Bunun için kusura bakmayın. Ancak böyle bir başlıkla, siz, okuyucularımızın dikkatini çekebileceğimi ve vermek istediğim mesajı aktarabileceğimi düşündüm. Bu iki isim sembolik bir görüntü verse de, elbette, bazı değerleri, kararları, tercihleri yansıtıyor.
Hakan’lar önemsenmeli
Etrafımızda bir sürü Hakan var, değil mi ? Merak etmişinizdir, hangi Hakan’dan bahsediyorum diye… “Bizim Hakan” diyeceğim ve daha da merakınız artacak. Kim bu “bizim Hakan ?” Basketbolu yakından takip edenler, elbette hangi Hakan’dan bahsettiğimi hemen anlamıştır. İptal edilen sezonda Banvit’i çalıştıran Hakan Demir. Hakan Demir genç bir coach değil; son derece tecrübeli; iyi eğitim almış, kimseye eyvallahı bulunmayan bir isim. Bunlar önemli özellikler ama başka nedenler daha var. Hangileri mi ? Başlıyorum….
2019/20 sezonu başlamadan önce düşecek takımlardan biri Teksüt Bandırma (ex-Banvit) olarak gösteriliyordu. Sponsor şirket Banvit ile yollarını ayırdığı için, ekonomik açıdan sıkıntılı bir dönem içindeydi Bandırmalılar.Ama Bandırma takımı Hakan Demir’in coachluğunda mütevazi kadrosuyla öyle iyi bir performans ortaya koydu ki, TBL’deplay-off oynayacak duruma geldi. Ayrıca Avrupa’da da FIBA Şampiyonlar Ligi’nde zor bir grupta yer alıp, gruptan çıkmayı başardı. Anlayacağınız Hakan Demir, Teksüt Bandırma’nın coachu olarak harika bir sezona imzasını attı
İgor’ların ayrıcalığı !
Ortada böyle başarılı bir coach varken, üstelik burnumuzun hemen dibinde, Sırp Obradoviç ile yollarını ayıran F.Bahçe, Avrupa’da hiçbir kulüp takımı çalıştırmamış Sırp IgorKokoskov’u tercih etti. “F.Bahçe’nin coachu kim olmalı?” diye bir anket yapılsa, tek bir oy bile almayacak bir isim sarı lacivertlilerin başına getirildi. Başta Ali Koç olmak üzere, pek çok Fenerli yönetici bile muhtemelen Kokoskov ismini ilk kez duymuştur. Bu tür yabancı hayranlığı içeren transferlere, eleştirel bir yaklaşım sergileyip, yöneticilik değil teslimiyetçilik diyorum !
Tanınmayan Kokoskov’u Obradoviç önermiştir, F.Bahçe yönetimi de suçluluk duygusu içinde tereddütsüz kabul etmiştir. Peki Hakan’lar dururken, neden İgor’lar tercih ediliyor ? Bu sorunun cevabı, kulüp yöneticilerimizden geçiyor. Yönetmeye çalıştıkları futbolu, basketbolu ne yazık ki bilmiyorlar; neden bilmiyorlar çünkü takip etmiyorlar…Takip işi zaman gerektirir. Takip etmedikleri için, “F.Bahçe’miz mütevazi ex-Banvit’in coachuna mı kaldı? sorusuyla benim bu yaklaşımımı küçümseyip, itibarsızlaştırmaya çalışabilirler. Ama unutmasınlar ki, Obradoviç’in Panathinaikos’ta asistanlığını yapan şimdilerde CSKA Moskova’yı çalıştıran İtoudis, Yunanistan ayrıldıktan sonra Banvit’e gelmişti. Banvit’ten de CSKA Moskova’nın yolunu tutmuştu.
Böyle muhteşem bir örnek varken, F.Bahçe yönetimi zaman içinde Igor tercihiyle ne büyük bir hata yaptığını mutlaka görecektir. Ne yabancı oyuncu ne de yabancı antrenöre karşı değilim; elimizdeki değerleri göz ardı etmeyelim derdindeyim. Igor’lar için Hakan’ları feda etmeyelim. Çünkü Hakan’lar kolay yetişmiyor. Bilinmelidir ki; Igor’lar için Hakan’ları feda etmek, Türk sporunu bitirmek ile eş anlamlıdır. Böyle bir gerçek varken, kulüpleri yönetenlerin daha bilinçli, sorumlu davranmaları bir zorunluluktur. Yönetici sorumluluğuyla bitirirken sözlerimi, 3-4 gün önce TBF Başkanı Hidayet Türkoğlu’nun, “Bugünkü aklım olsa, NBA’ye 18 yaşında giderim” sözü beni dehşete düşürdü. Bir sonraki yazı bu söylem üzerine olacak.