Lütfen Abartmayın
Aşı zengini Uğur Şahin, hani şu Almanya’da yaşayan Türk doktor. Covid aşısı için “üç doz yeterli değil” demiş. Tamam da kaç doz yeterli olacak onu söyleyin bari.
Bu aşı piyasaya ilk çıktığında, herkes tek doz uygulanacağını zannediyordu. Sonra nasıl olduysa aşılı insanlar, ikinci doz için sağlık kuruluşlarına çağrıldı. Yetmedi üçüncü doz aşı için insanları ikna ettiler. Yine yetmedi hatırlatma dozu altında, bilmem kaç doz aşı yaptıranlar oldu. Sağlık Bakanlığının verilerine göre, ülkemizde şimdiye kadar 152 milyon dozdan fazla Covid aşısı uygulanmış. Tabi ki ısrarla aşı olunmasını isteyen doktorlar, hatta üstüne vazife olmayan farklı meslek sahipleri ve bazı ünlü sanatçıların yaptığı açıklamaların da etkisini unutmamak gerekir. Gerek basından gerekse sosyal medyadan insanları ikna etmeye çalıştılar. Aşı yaptırmayanları ve aşı karşıtlarını cahillikle suçladılar. Aşı olmayanlara hapis cezası dahil çeşitli yaptırımlar uygulanmasını istediler. Bir de mecbur kaldıkları için aşı olan çalışanlar var. Zorunlu haller, mahalle baskısı türünden açıklamalar ve aşının ücretsiz olması aşılı sayısını beklentilerin üzerine çıkardı.
Son günlerde aşı konusundaki düşüncelerin tersine döndüğünü görüyoruz. Eskisi kadar ateşli aşı savunucuları kalmadı. Geriye kalanlarında çok fazla sesi çıkmıyor. Hatta bu grup içerisinden geçmişteki tavrı sebebiyle, kamuoyundan özür dileyenler bile var. Gündemde, aşı sebebiyle bazı hastalıklarda artış gözlendiği iddiaları var. Bu sebeple bazı ülkelerde aşı üreticilerine ve savunucularına karşı çeşitli davalar açılmaya başlanmış. Bu seferde aşı karşıtları, aşı olanları korkutacak şekilde açıklamalar yapıyorlar. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, aşının faydası ve zararları konusunda son noktayı koyacak olan yine tıptır. Eğer aşının yan etkileri kanıtlanırsa, modern tıp her zamankinden daha fazla sorgulanacaktır.
Kanser hastaları için de aşı geliştirdiklerini söylemişti
Bizim aşı milyarderi doktor, kanser hastaları için de aşı geliştirdiklerini söylemişti. O zamanlar bu açıklama sevinçle karşılanmıştı. Ancak bundan sonra piyasaya sürülecek yeni aşılar, her zaman şüpheyle karşılanacaktır. Aslında en başından bu yana küresel güç diye tabir edilen birkaç zenginin, aşıyı desteklemesi kafalarda soru işareti oluşmasına sebep olmuştu. Fakat bu konuda yazılan komplo teorileri çok da inandırıcı bulunmamıştı. Ancak bugünlere gelindiğinde küresel güçler, dünyada yaşanan tüm olumsuzlukların sebebi olarak görülüyor.
Son günlerde ülke genelinde yaşanan bir grip salgını var. Neredeyse herkes hasta, poliklinikler ve acil servisler her zamankinden daha yoğun. Nedense birkaç cılız ses dışında, bu konuda bazı tedbirlerin alınmasını isteyen yok. Herkes dersini almış gibi görünüyor, uzmanlar derin bir sessizliğe bürünmüş. Yine bu kadar sessizlik pek hoş değil. Yaşanan grip salgını oldukça inatçı, iyileşmek bilmiyor ve tekrar ediyor. Çocukların birçoğu hasta, hepsi salya sümük ortalıkta dolaşıyor. Abartıya kaçmadan ve geçmişten ders alarak, bu konuda birtakım tedbirler alınması gerekmiyor mu?