Korku İmparatorluğu

Covid 19 salgınında nihayet sona gelindiği düşünülüyor. Salgın için alınan tüm tedbirler rafa kaldırıldı. Dünyanın gündemi değişti artık. Ancak bu seferki gündem salgından daha fazla korkutuyor insanları. Bu defa hasta olan insanlar veya kitleler değil, ülkelerin ekonomileri hasta. Salgın döneminde kesintiye uğrayan sanayi üretimi ve bu dönemde merkez bankalarının karşılıksız bastığı paralar sebebiyle enflasyon canavarı hortlamış durumda. Sürekli artan petrol ve emtia fiyatları, enflasyonun kontrol altına alınmasını güçleştiriyor. Ne yazık ki enflasyon artışında ülkemiz ilk sıralarda yer alıyor. 

Osman Duman

Salgın yetmezmiş gibi dünya ekonomisine bir darbe de sürpriz bir savaş vurdu. Rusya – Ukrayna savaşı milyonlarca insanı da mülteci durumuna düşürdü. Rusya’nın on gün içerisinde bitirmeyi planladığı savaş, aylardır devam ediyor.  Bu savaşın kısa vadede biteceği de yok gibi. Savaşın başladığı günlerdeki Rusya’nın uzlaşmaz ve tehditkar tutumu, biraz olsun yumuşamış gibi görünüyor. Saldırı korkusu yaşayan bazı ülkeler, NATO koruması altına girmek için Türkiye’den onay bekliyorlar. Türkiye şu ana kadar arabuluculuk konusunda, Rusya ve NATO’nun önem verdiği tek ülke. Bu süreçte Rusya ve NATO ülkemize karşı dostluk ve müttefiklik konusunda birbirleriyle yarışıyorlar. Ancak böyle bir dostluk hiçbir zaman olmadı, bundan sonra da olması mümkün değil. Suriye‘deki YPG güçlerini ve komşumuz Yunanistan‘ı hala silahlandırılmaya devam ediyorlar. Bu hazırlıklar Suriye’de ve Ege’de her an sıcak çatışma ihtimalini artırıyor. 

Bu arada komplo teorisyenleri de boş durmuyor. Dünya genelinde yaşanacak gıda sıkıntısından, kıtlıktan ve açlıktan bahsediyorlar. Bazıları içecek su bulmanın bile zor olacağı günler yaşanacağını söylüyor. Global bir elektrik kesintisi, nükleer saldırı ihtimali üzerinde duranlar var. Şimdiye kadar ortaya atılan komplo teorileri abartıldığı kadar olmasa bile, hepsi az çok yaşandı. Elbette bu teorisyenler müneccim değiller, fala bakarak konuşmuyorlar. İnsanların bilinçsizce ve sahip olma hırsıyla bozdukları doğanın dengesinin, insanlara ne şekilde zarar vereceğini anlatıyorlar. Bu yüzden komplo teorisi yerine, öngörü demek daha doğru olacaktır. Çünkü bu teorilerin bir çoğu bilimsel veriler ışığında üretiliyor.

Bir de son günlerde insanları maymun çiçeği virüsü ile korkutmaya başladılar. Sağlık Bakanlığı virüsün bulaşıcı olmadığını, dolayısıyla bir salgının söz konusu olmadığını söylemişti. Ancak basında hala tedirgin edici haber ve yorumlar var. Dünya eskiden bir kaç emperyalist ülkenin oyuncağıydı. Son zamanlarda küresel güç dedikleri birkaç zenginin oyuncağı oldu. Adamlar aylar öncesinden sırada hangi salgının olduğunu söylüyorlar. Korku imparatorluğu kurmuşlar, insanları öldürüyorlar veya evlerine hapsediyorlar. Devletleri bile çaresiz bırakmışlar, durun yapmayın diyen yok. Belki de  bu adamların çabalarını boşa çıkarmak devletlerin değil insanların elindedir. Her söyleneni ciddiye alarak korku içinde yaşamanın, küresel güçlerin ekmeğine yağ sürdüğüne hep birlikte şahit olduk. Bu yüzden her söylediklerini çok fazla dikkate almamak gerekiyor.

Kimin şampiyon olduğu veya olacağından daha önemli konular bunlar. Hangi futbolcunun transfer edileceği veya takımın kime emanet edileceği yerine biraz da bu konuları araştırmak gerekiyor. Çünkü bu teorileri ortaya atan bilim adamları, alınması gereken tedbirleri de söylüyorlar. Benim elimden ne gelir ki demeyin. Bilinçlenmek şartıyla dünyanın ve ülkemizin geleceği için her zaman, herkesin yapabileceği bir şeyler vardır. 

Sağlık ve huzurla kalın.