Kırılgan Beşiktaş Yine Mağlup

Beşiktaş’ta kötü gidiş sürüyor. 18 maçta 10 mağlubiyet alan, bunların 5’i Şampiyonlar Ligi’nde olan Beşiktaş’ın teknik direktörü “sorumlu benim” diyor ama oyuncuları da suçlamaktan geri kalmıyor. Sanki Sergen ile oyuncular arasında bilemediğimiz bişey var.

Abdurrahman Pala – Sentez

Geçen yılın iki kupalı şampiyonu Beşiktaş bu sezon oynadığı 5’i Şampiyonlar Ligi

olmak üzere 18 maçın 10’unu kaybetti.

Takım gol yiyebilir. Kırmızı kart olabilir.

Ama…

Beşiktaş gibi bir takım bu kadar kırılgan olamaz.

Anlaşılmaz bir şekilde Beşiktaş, iyi başladığı maçlarda bile böyle kırılganlık yaşıyor.

Dortmund maçında, Ajax maçında maça çok iyi başlayan ve oyunu forse eden Beşiktaş nedense maç içinde yaşadıkları gelişmeler üzerine birden bire başka bir şekil alıyor.

Bu maçta da penaltıya kadar Beşiktaş çok iyi oyun çıkardı. Oyun disiplinini bozmadan oyunu oynamaya çalışan Giresun karşısında yine kırılma yaşadı.

Penaltı bana göre penaltı değil. O kadar yakın mesafeden oyuncunun elini kaçırması mümkün değil.

Haksız bir penaltı kararı Beşiktaşlı oyuncuların kimyasını bozdu. Önce kargaşa sonra da kırmızı kart geldi.

Hakemlere geleceğim. Hatta Nur Çebi’nin  açıklamalarını yorumlayacağım ama

Önce;

Ben Sergen’in yerinde olsaydım…

Oyuna Velington ile başlardım.

Necip’i gerekirse orta sahada değerlendirirdim.

Kırmızı karttan sonra Souza’yı geri çekmezdim.

Görünen o ki; 

Sergen ile Beşiktaşlı oyuncular arasında bilmediğimiz bir sorun var. O sorun neyse Beşiktaş’ı bu hale getiriyor.

Bekleyip göreceğiz. İzleyip sorun nasıl tedavi ediliyor onu da tespit edeceğiz.

Geçen hafta Galatasaray-Fenerbahçe derbisindeki maçı Galatasaray’dan alıp Fenerbahçe’ye verirken Halil Umut Meler’e kimse tepki göstermedi. Aynı Halil Umut Meler bu hafta yeniden maç aldı ve yönetti.

Halis Özkahya maçı 5 dakika erken bitirdiği ve hata yaptığı için hakemliği bıraktı. Onu uyarması gereken yardımcı hakemleri bu hafta yeniden maç aldı.

Bu ne biçim bir iştir.

Nur Çebi’nin dediği gibi “Çete” mi?

Yoksa belli mahfillerden talimat alan bir güruh mu?

Eğer öyleyse bu dizaynı kim yapıyor? Ve bu operasyona bu hakem grubu neden alet oluyor?

Bu gidişle hakemleri daha çok konuşuruz.