Kendi içimizde birlik olamayınca…  

Corona virüs nedeniyle Euroleague, “Beyaz Sezon” ilan etti. Karar Türk kamuoyunda skandal olarak nitelendirildi. Çünkü Anadolu Efes doludizgin şampiyonluğa koşuyordu. Peki bu süreçte F.Bahçe nasıl bir politika izledi ?Sponsor konumundaki THY ne yapabilirdi?

Euroleague’in “Beyaz Sezon” kararı, benim pek hoşuma gitmedi. Türkiye Basketbol Federasyonu’nun kararı gibi, Euroleague yönetimi de bu sezonu oynanmamış olarak değerlendirdi. Spor dalları bu kadar ticarileşmemiş olsa, bu kararları eleştirmem, hatta doğru olarak bile kabul edebilirdim. Ancak ortada dönen bir para varsa, siz geçmiş süreci yok sayamazsınız ! Sayabileceğiniz tek koşul; yapılan harcamaların karşılığını vermekten geçer… Bunu da yapan yok ! O zaman bir yönetim zaafından bahsedebilir miyiz ?

Efes’ten “Evet”, Fener’de “Hayır”

Dönelim Euroleague kararına… Yapılan oylamaya göre, kulüplerin çoğunluğu sezonun devam ettirilmemesini istemiş.  Biliyorsunuz; oylamaya A lisansı olan kulüpler katılabiliyor;  bu kulüpler içinde bizimkiler nasıl bir davranış sergilemiş ? Üzerinde hassasiyetle durmamız gereken bu soruyu açmam gerekiyor. Lider konumdaki Anadolu Efes maçların oynanmasını istemiş, sıkıntılı bir sezon geçiren Fener ise maçların oynanmamasını istemiş. Anlayacağınız Türkiye’den 2 kulüp, bu oylamada farklı cephelerde yer almış. Görüldüğü üzere, herkes kendi çıkarına göre bir strateji izlemiş…

Euroleague yönetimi “Beyaz Sezon” ilan edince, Türkiye’de bazı çevreler, bu organizasyonun en büyük sponsoru olan THY (Türk Hava Yolları)’ye yüklenmeye başladılar. Neymiş, Euroleague bu kararı verirken THY’ye danışmış mı ?Türkiye’den iki kulüp farklı kararlar verirken, THY ne diyebilirdi ki ? Türk takımları kendi içinde birlik olamayınca, görüşü alınmış olsa bile THY’nin net bir tavır takınması ne kadar doğru olurdu ? Ne yazık ki, Euroleague’i ya da THY’yi eleştirenler, bu gerçeği acaba görememişler midir yoksa görmek istememişler midir ? Kim bilir… Bunun için kimse, mantıksız nedenlerle THY’yi yıpratmaya kalkışmasın…

Fener küçülür

Dönelim kulüplerin durumlarına… F.Bahçe’nin maçlar oynanmadan sezonun bitirilmesinden yana oy kullanması, göreceksiniz onların pek lehine olmayacak. Çünkü bu kararla 25-30 milyon euro çöpe atılmış oldu. Halbuki maçlar oynanmış olsa, belki kendileri için son derece kötü geçen sezon iyi bir şekilde son bulabilirdi.  Böylece yeni sezon için, yatırımlar devam edebilirdi.  Ancak bu şartlarda F.Bahçe’nin yeni sezon için 20-25 milyon euro harcaması hiç mümkün gözükmüyor. Mutlaka bir küçülmeye gidilecek. Durum böyle olunca da, ne Vesely ne Datome ne de Sloukas kalır. CoachObradoviç de ikinci sınıf oyuncularla çalışmaz !

Anadolu Efes şanslı

Peki bu durum Anadolu Efes’e nasıl yansır ? Her ne kadar ismi değişse de, Anadolu Efes’in bir şirket takımı olduğunu unutmamak gerekiyor. F.Bahçe’den farklı olarak, onların ticari amaçları var; kasalarındaki parayı da bunun için harcıyorlar. Ürettikleri bir ürünün pazarlama kampanyası çerçevesinde, basketbol faaliyetlerini sürdürüyorlar (Laf aramızda, benim bu yaklaşımımla ilgili olarak farklı düşünenler çıkabilir….). Böyle bir gerçek söz konusuyken, Anadolu Efes,genel ekonomik nedenlerden ötürü belki bütçesini biraz aşağıya çekebilir ama mücadelesini sürdürecektir. Tek üzüntüleri, şampiyonluk rüyalarının bu sezon gerçeğe dönüşmemesi olabilir…Bu üzüntüyü telafi edecek ekonomik imkanlara sahip olmaları ise en büyük tesellileridir…