İşsiz Olacağına İşçi Olsunlar
Çok olsa otuz beş sene önce bu ülkedeki üniversite sayısı yirmi bile değildi. Her şehirde bir üniversite, vakıf, özel derken bu sayı iki yüzü geçti. Ufacık kasabalarda bile Meslek Yüksek Okulu hatta Fakülte var. Bazı ilçelerde üniversite yerleşkesi bile oluşturulmuş. Şimdilik ilde bulunan üniversiteye bağlı olarak faaliyet gösteriyorlar. Belki zamanla her birisi bağlı bulundukları üniversiteden ayrılarak bağımsız birer üniversite olacaklar.
Osman Duman
Geçmişte ülke genelinde dört tane olan Hukuk Fakültesi sayısı seksen dört olmuş. Zamanın gözde okullarından Spor Akademileri, farklı isimle artık her üniversitede var. Her fakültede istihdam edilemeyecek kadar çok öğrenci var. Üniversite ve fakülte sayısının arttığı yetmiyormuş gibi bir yandan da kontenjanlar artıyor. Bu düzensiz ve plansız artış hem eğitim kalitesini düşürüyor hem de diplomalı işsiz sayısını hızla artırıyor. Çok sayıda üniversitemiz bulunmasına rağmen dünya sıralamasında ilk beş yüze giren üniversitemiz bulunmuyor. Akademik yayın sayısı bir o kadar yetersiz.
Ev sahipleri, evlerini fahiş fiyatlara öğrencilere kiralama derdinde
Kasabamızda hiç olmazsa bir Meslek Yüksekokulu bulunsun diye çabalayan insanlar, çocuklarını göndermek için istemiyorlar bu okulları. Öğrenci gelsin, kasaba esnafından alışveriş yapsın diye istiyorlar. Bu okullardan mezun olacak öğrencilerin geleceğini kimse düşünmüyor. Her bir üniversite veya yüksekokul bacasız sanayi gibi düşünülüyor. Ufacık kasabalarda lüks lokantalar, kafeler, özel yurtlar, apartlar hazırlanıyor öğrenciler için. Markalı giyim ürünü satan mağazalar açılıyor çabucak. Öğrenci yani müşteri bir yere kaçsın istemiyorlar. Ev sahipleri, evlerini fahiş fiyatlara öğrencilere kiralama derdinde. Ailelerin çocuklarına mutfağından feragat ederek gönderdikleri paraları nasıl elde ederiz diye, farklı fikirler üretiyorlar. Bu paralardan başka öğrencilerin devletten aldığı burs veya krediler var. Her öğrencinin cebinde harcanmansına kesin gözüyle bakılan binlerce lira oluyor her ay. En kötüsü de hiç bir istikbal vaat etmeyen okulların diploması için, aileler her yıl on binlerce lira harcıyor olması.
“Türk Üniversiteleri Amerika’ya garson yetiştiriyor”
Amerika’da yaşayan sosyal medyadan bir arkadaşım, “Türk Üniversiteleri Amerika’ya garson yetiştiriyor” diye paylaşım yapmış. İşsizlikten veya daha iyi bir iş bulma umuduyla, yurtdışına giden üniversite mezunu çok sayıda gencimiz var. Ancak AB ve ABD öncelikle dil sorunu olmayan ve diploma denkliği bulunan eleman tercih ediyorlar. Bu şartları taşımayan gençler benzin istasyonlarında ve restoranlarda veya çok daha ağır işlerde çalışmak zorunda kalıyorlar. Kendi ülkesinde bu işlere tenezzül etmeyen gençler, belki yurtdışında bu işlerin getirisini yeterli buluyor veya bu işleri yapmaya kendilerini mecbur hissediyorlardır. Zaten son yıllarda ihtiyacı olan veya olmayan neredeyse tüm gençler, AB ülkelerinde veya ABD’de çalışmak istiyorlar. Ülke batmış bitmiş algısı yapan insanların da gençlerin bu yurtdışı sevdasına büyük vebali var.
Üreten ve kazanan işçi olsunlar
Üniversite sayısını veya mevcut kontenjanları azaltmaya hiç bir hükümet cesaret edemez. Ancak ailelerin çocuklarını gelecek garantisi bulunmayan fakülte ve yüksekokullar yerine, meslek edindirme kurslarına göndermeleri daha uygun olacaktır. Bu ülkede devlet memuru açığı yok ama eli tornavida, anahtar tutan elemanlara fazlasıyla ihtiyaç var. Çocuğunuz diplomalı bir işsiz olacağına, üreten ve kazanan bir işçi olsun.
Makaleniz açıklayıcı yararlı anlaşılır olmuş ellerinize sağlık