Gidin Pişti Oynayın
Futbol sahalarında çocuk yaştaki futbolculara gözlerimiz pek aşina değil. Belki de çelimsiz görüntüleriyle taraftara güven vermiyorlardır. Tecrübesiz oldukları için hocalar da onları sahaya sürmeye korkuyordur. Oysa bu milletin çocukları, ülke savunmasında bile cephede yer aldılar. Boyu tüfek kadar çocuklar, Çanakkale harbinde tarihin en donanımlı düşmanlarına karşı silah kuşandılar. Yaşları henüz 13 15 olan bu çocuklarla yayamlar bile başa çıkamadı. Gülücükler dağıtan cansız çehreleri, düşmana korku salmaya yetiyordu. Büyük bir kısmı bir daha anasıyla kucaklaşamadı. Oracıkta kefenlenmeden defnedildiler, mezarları bile belli değil. Giderken hiçbirisi dönmeyi düşünmemişti zaten. Bir avuç toprağa sığan bedenleri, koskoca bir tarihe sığmadı. Bizden sonraki nesillerin de minnettar olması gereken, tüm şehitlerimize sayısız rahmet olsun.
Konu futbol olunca gençleri sahaya sürmek için daha cesur olmalıyız. Geçtiğimiz günlerde oynanan Galatasaray-Barselona maçı, genç sporcuların performans ve yeteneklerini gösteren iyi bir örnekti. Avantajlı başladığı ve öne geçtiği maçta Galatasaray’ın planlarını bozan, Barselona’nın birisi 17 diğeri 19 yaşındaki iki futbolcusuydu.
Galatasaray’da da iki genç futbolcu dışında oyuna ve skora katkı sağlayan kimse yoktu. Yaşı 30’un üzerindeki oyuncular bu maçta hiçbir varlık gösteremediler. Bunların büyük bir çoğunluğu için, belki de futbol yerine kahvede pişti oynama vakti gelmiştir. Geçmiş kariyeri çok iyiymiş diye, hala tükenmiş futbolcular transfer ediliyor. Genç futbolcular yedek kulübesinde tutulurken, ünlü tükenmişlerden başarı bekleniyor.
Yine geçtiğimiz günlerde Fenerbahçe kulübünün çocuk yaştaki transferlerinin, canlı yayında imza törenine şahit olduk. Gerçekten Türk futbolu, aileleri ve çocuklar için gurur verici görüntülerdi. Babaları kadar sevindim, gurur duydum. Hatta içlerinden birisinin benim oğlum olmasını istedim. Umarım bu güzel görüntülerin devamı gelir. Yetenekli çocuklar bulmak için daha fazla çaba sarf edilir. Daha önemlisi bu çocuklar, yedek kulübesinde maç seyretmek zorunda bırakılmazlar.
Liglerimiz Avrupa futbol liglerin en yaşlı futbolcularına sahip. Teknik adam, antrenör olacak yaştaki sporcular hala formayı sırtlarından çıkarmak istemiyorlar. Kulüplerin transfer politikaları, kulüp menfaatlerini korumak amacıyla yeniden düzenlenmeli. Yaş sınırı öncelik olmak üzere, birçok konuda kulüp menfaatini gözeten yeni kararlar alınmalıdır. Kulüp kadrolarının gençleştirilmesi hem kulübe, hem de Türk futboluna olumlu katkılar sağlayacaktır. Şimdiye kadar transfer edilen, hiçbir 30 yaş üzeri futbolcudan verim alınamadı.
Zorunlu kalmadıkça savaş çocukların işi değildir. Ama çocuklar ve gençler için oyun, hem fiziki yapılarına hem de yaşları itibariyle psikolojilerine uygun bir dönemdir. Sonuçta futbol da bir oyundur. Bu oyunun hakkını gençlerin, otuz yaş üzeri sporculardan daha iyi vereceğine inanıyorum. Zaten görünen o ki, tüm dünyada gelecek genç sporcuların olacaktır. Özellikle yeşil sahalarda olması gereken ve beklentiler bu yöndedir.
Sağlık ve huzurla kalın.