Kadıköy Ülker Stadyum’u her yönüyle futbol gecesine hazırdı.
Futbol gecesi diyorum, çünkü Fenerbahçe her hafta üzerine koya koya bir tempoya giriyordu.
Maça da çok hızlı bir giriş yaptı.
Öyle bir sürat ki, durmak bilmeyen bir pres.
Nitekim de ilk gol Crespo’nun presten kazandığı toptan geldi.
Hafta içindeki Rennes maçından yorgun dönen Fenerbahçe’de, şunu artık rahatlıkla söyleyebiliriz. Oynayanı ile oynamayanı ile Fenerbahçe takım olmuş.
Futbolcular adeta savaşıyorlar. Sahanın her yerinde varlar.
Bu futbol seyirciye ayrı bir seyir zevki veriyor. Arao özellikle hem ofansta hem defansta olmak birlikte, her yerde var.
Crespo bu kadronun olmazsa olmazı. Gustavo Emre Mor ve Rossi göze çarpan futbolcular.
Alanyaspor’un geriden pasla çıkma sevdası, ilk yarı çok pahalıya mal oldu.
İnanın bazen söz biter şapka çıkarılır.
İşte ilk yarıdaki Fenerbahçe’ye ancak şapka çıkarılır.
Ciddiyet ve konsantre günlük hayatımızda da çok önemli bir değerdir.
Sonuç ne olursa olsun;
bırakmak ve teslimiyet iyi değildir.
Tüm bunları Fenerbahçe için örneklendirmem yanlış olmaz.
Maç boyu mücadeleyi bırakmayan bir Fenerbahçe’yi izlediğimi söylemeliyim.
Tribünleri dolduran seyircilere güzel bir futbol resitali sundular.
Fenerbahçe’de Jesus’un gelmesiyle çok şey değişti.
En değerlisi de futbol mantalitesi.
Oyunu bırakmamak, daha iyisi, daha fazlası ve oyun gücü..
Ben dahi diyorum Jesus’a.
Evet o bir futbol dâhisi.
Tüm oyuncularına güvenen ve onları hazır tutan bir futbol dahisi. Futbol gecesinde Fenerbahçe adeta gol oldu yağdı.. Şampiyonlukta yarışında en güçlü aday benim, dedi..
Not: Futbol gecesinde maçın hakemi Hüseyin Göçek ve ekibini kutluyorum. Hakem tartışmaları sürerken, böyle bir ortamda kusursuz bir maç yönettiler. Eleştiri yaparken de empati yapmakta fayda vardır diye, düşünüyorum..
Muhteşem Futbola,Muhteşem Yorum.Muhteşem Kalem Hüseyin Tokmak .