Ezik Suskunluk
Süperligin ikinci yarısı cuma günü oynan, ligin zirvesindeki takımla ligin dibindeki takımın maçıyla başladı. Ben kendi adıma liderin farklı kazanacağını düşünüyordum.
Osman Duman
Üstün oynamalarına rağmen, tek gollü galibiyetle yetinmek zorunda kaldılar. Sonuçta hedefledikleri üç puanı aldılar. Maç sonunda ilk yarıda olduğu gibi yine, maçtan çok maçın hakemleri konuşuldu.
Maçın ilk ve son dakikalarında hakeminin gözüne gözlük dedirtecek cinsten, iki tartışmalı pozisyon yaşandı. İlk dakikalarda ev sahibi ekip on kişi kalabilirdi, kalmalıydı da. Tüm spor yorumcularına göre ev sahibi ekibin futbolcusunun rakibine müdahalesi tartışmasız kırmızı kart olmalıydı. Ancak maçın hakemi pozisyona gereğinden fazla ilgisiz kaldı. Belki de hakem pozisyona hakim bir konumda değildi. O an dikkatini pozisyona değil de başka bir yöne toplamış olabilirdi. Bunlar iyi niyetli yaklaşımlar tabiki. Hadi biz buna hakemin bir anlık zaafiyeti veya gafleti diyelim. VAR hakemi ne işle meşgul, kör müydü demezler mi? Ya da VAR hakemi, maçın hakemini pozisyon için uyardı mı? Yoksa uyarıya rağmen hakem, VAR incelemesine gitmedi mi? Hakemlerin üzerinde baskı mı vardı, o yüzden mi böyle davranmak zorunda kaldılar gibi ihtimaller de akla gelmiyor değil.
Son dakikalarda yaşanan tartışmalı penaltı pozisyonu için konuk ekibin teknik direktörü, kesin penaltıydı diyor. Rakibimiz on kişi kalsa ve penaltımız verilseydi maçın sonucu farklı olurdu diye haklı olarak isyan ediyor. Rakiplerinin güçlü bir ekip olduğunu hakem desteğine ihtiyacı olmadığını da ekliyor. Adam haklı ev sahibi ekip on kişiyle, belki dokuz kişiyle de ligin dibindeki ekibi yenebilecek güçte bir takım. Pozisyon net penaltı mıydı, kırmızı kart verilmeli miydi tartışmaları sonucu değiştirmeyecektir. Ancak öyle anlaşılıyor ki bu tartışmalar, ikinci yarıdaki diğer maçlarda da sürüp gidecek.
Keşke maçtan sonra ev sahibi ekibin başkanı veya hocası konuk ekibin teknik direktörünün söylediği sözleri söyleyebilseydi. Bizim kazanmak için hakem desteğine ihtiyacımız yok. Hakemler kulübümüzü zan altında bırakacak türden kararlar vermesinler diyebilselerdi. O zaman ligde bulundukları konum, bir kat daha değerli olurdu. Maçın hakemlerinin hatta tüm hakemlerin kulağını çekmiş olurlardı. Hakem hataları konusunda federasyonla mücadale eden kulüp başkanları ve teknik direktörler, aleyhlerine verilen haklı haksız her karar için gösterdikleri tepkiyi lehte verilen haksız kararlar içinde göstermeliler. Yoksa iyi niyetlerinden şüphe edilir.
Kulüpler kendi lehlerine verilen yanlış kararlara suskun kalmakla, kulübü art niyetli eleştirilere açık hale getiriyorlar. Kulübü ezik durumuna düşüyorlar. Hakem hatalarıyla mücadelenin eksik tarafı da bu ezik suskunluktur. Haklı haksız ne şekilde olursa olsun ama benim olsun yerine hak edenin olsun, diyemediğimiz sürece bu kavga daha çok sürer gider.
Sağlık ve huzurla kalın.