Emekli Futbolcu Cenneti
Son bir iki aydır basında sürekli,” Dünyaca ünlü futbolcu süper lige geliyor.” başlığını okuduk veya duyduk. Bunların kaç tanesi ülkemize geldi bilinmez ama hepsi, Avrupa liglerinde kendilerine takım bulamayan futbolcular. Ya da bizim takımların verdiği kadar parayı Avrupa takımlarının vermediği, yaşı geçmiş veya işi bitmiş sporcular. Kariyerinin zirvesindeyken ülkemize tatile bile gelmek istemeyen ünlü futbolcular, kariyerinin sonunda vatandaş olmaya bile razı oluyorlar.
Futbol maçları artık bir kaç ünlü futbolcunun gayreti ve yeteneği ile kazanılmıyor. Avrupa liglerinde takım kadroları giderek daha genç ve dinamik oyunculardan kuruluyor. Rakip yarı alanda ayağına top gelsin diye bekleyen forvet veya kendi yarı alanında rakip oyuncu bekleyen defans oyuncusu yerine koşan, her mevkiye katkı sağlayan futbolcular makbul artık. Saha içerisinde basmadık yer bırakmayan genç sporcular, takımlarına ünlü sporculardan çok daha faydalı oluyorlar.
Avrupa takımları kadrolarını gençleştirme gayreti içerisinde iken, bizim onların emekliye ayırdığı futbolcuları toplamamız oldukça düşündürücü. Bedelsiz dahi olsa mukavele imzalamak istemedikleri futbolculara milyon dolarlar ödeyerek, büyük beklentilerle transfer ediyoruz. Dokuz buçuk milyon dolara transfer edilen ünlü futbolcunun, buçuk milyon dolara transfer edilen genç futbolcu kadar katkısı olmuyor takıma çoğu kez. Geçen yıl transfer edilen dünyaca ünlü bir futbolcu, on bir maçta tek gol atabilmiş. Attıkları her golün maliyeti, bir kaç milyon dolar.
Son bir kaç yıldır tüm dünyada, spor kulüpleri büyük ekonomik sıkıntılar yaşıyor. Ülkemizde de durum farklı değil, milyarlarla ifade edilen borç yükü altına girmiş kulüpler var. Bu borç yükünün çok büyük bir kısmı, transfere harcanan paralardan oluşuyor. Buna rağmen transfer politikası bir türlü değişmiyor. Transfer edilecek futbolcunun dünyaca ünlü olması hem taraftar, hem de kulüp yöneticileri tarafından önemsenen bir şart haline gelmiş. Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yılda, onlarca ünlü futbolcu takım kadrolarına dahil edildi. Takımların borç hanelerine milyonlarca dolar daha eklendi.
Zaman zaman ünlü bir futbolcuyu transfer etmek için kulüpler arasında, kıran kırana mücadele edildiğine şahit oluyoruz. Mücadeleyi kazanan kulüp, bunu sportif bir başarıymış gibi göstermeye çalışıyor. Oysa bu tür çekişmeler, futbolcunun fiyatını artırmaktan başka bir işe yaramıyor. Menajerler ve futbolcuların arayıp da bulamadığı bu tür çekişmeler, her zaman kulübün zararına oluyor.
Tüm kulüplerin bir an önce bu transfer politikasını terk ederek, yerli veya yabancı ünlü futbolcu yerine genç ve yetenekli sporculara yönelmesi hem sportif başarı hem de kulübün kaynaklarını yerinde kullanmak açısından oldukça yararlı olacaktır. Türk futbolunun daha fazla zaman ve kaynak kaybına tahammülü yoktur.