Başarıya Giden Yolda Milli Birlik
Milli futbol takımları, genellikle aralarında şiddetli bir rekabet bulunan lig takımlarının oyuncularından oluşur. Ligde birbirlerini ezmek için uğraşan futbolcular, milli forma altında ülkesinin galibiyeti ve milletinin gururu için savaşır. Uluslararası müsabakalar dostluk adına yapılıyor olsa da devletler her zaman birbirlerine üstünlük kurmak için oyuncularını sahaya sürerler. Bu müsabakalar, deyim yerindeyse, devletler için bir tür savaştır.
Milli maçlarda bütün takımların taraftarları kendi renklerinden sıyrılarak, tek yumruk halinde tribündeki yerlerini alır. Galibiyeti getiren golü atan oyuncuların isimlerinin fazla bir önemi olmaz. Takımın galip gelmiş olması yeterlidir, başarı bütün takımındır ve milletindir. Takım yenilmişse herkes üzülür ama seyirci suçlu aramaz, ağzını bozmaz. Her yenilgi takımın eksiklerini görmesi ve daha iyi bir kadro kurulması için bir fırsattır. Milli takımımızın 8-0 ve benzeri hezimetlerle sonuçlanan yenilgileri olduğu gibi dünya üçüncülüğü kupasını kaldırdığı da olmuştur geçmişte. Dipten zirveye doğru uzanan bu yolculuğun en büyük mimarı, sabırlarıyla ve galibiyetler yaşamayı hak eden tavırlarıyla Milletti.
Futbolda bu kadar hoşgörü, millet olmanın gereği ve bilinciyle ancak bir milli takım için gösterilebilir.
Millet, toplumun ortak değerler ve ortak hedefler etrafında bir araya gelmesiyle oluşan yapıdır. Farklı ülkelerde yaşıyor olsalar da değerleri, beklentileri ve kaygıları ortaktır. Milletler yalnız sportif alanda değil, ülkelerinin uluslararası diğer mücadelelerde de başarı kazanması için her türlü fedakârlığı yapar. Her millet kendi ülkesinin lider devlet konumunda olmasını arzu eder. Bu liderlik ekonomiden demokrasiye, eğitimden teknolojiye, sağlıktan spora, diplomasiden savunmaya kadar her alanda belirli normlara sahip olmaktır. Kendi ülkemizi hemen her konuda haklı veya haksız, zaman zaman acımasızca eleştiren bir milletiz. Bu tür eleştiriler bilinçli olarak yapılırsa, eksiklerin giderilmesinde muhakkak faydalı olur. Bilinçsizce yapılan her türlü eleştiri, olumsuz algıya yol açar ve millet olarak zarar görürüz. Süper güç olarak tanımlanan devletlerin bile, bir türlü üstesinden gelemediği sorunlar var.
Ülkemiz son yıllarda yakaladığı büyüme rakamlarıyla, hızlı büyüme konusunda üst sıralarda yer alıyor. Savunma sanayinde yapılan yatırımlar, birçok ülkeyi tedirgin ediyor. Silah sanayinde dışa bağımlı olmaktan tamamıyla kurtulmayı arzuluyoruz. Savunma sanayinde üretilen sistemler Suriye, Libya ve Azerbaycan’da başarılı sınavlar verdi. Sağlık sigortası konusunda Amerika ve Avrupa ülkelerinin ilerisindeyiz. Ancak ülke olarak bizim de hala üstesinden gelmediğimiz konular var. Ülkemizi eleştirdiğimiz konuların başında eğitim sistemi, adalet mekanizması ve liyakat geliyor. Gerçekten bu konularda almamız gereken bi hayli yol var.
Her alanda olduğu gibi sportif başarı için de milli hedefler koymak, başarının önünü açacaktır. Tesis, sporda başarı için en önemli etkendir.
Gençlik ve Spor Bakanlığının, belediyelerin ve özel sektörün sportif tesis yatırımları memnuniyet verici.
Gençlerimizin azmi ve ilgili federasyonların çabalarıyla Türk sporu, milletimizin gururu haline gelecektir. Başakşehir maçında Trabzonspor‘un kalesini koruyan lise son sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Kağan Moradoğlu‘nun gösterdiği başarı, gençliğimiz adına umut verici. Kağan’ın başarısı yalnız kendi taraftarını değil hepimizi gururlanırdı. Yolun açık olsun Kağan, yolun açık olsun Türk Gençliği.