“Ana hedefim binalardan aşağı düşmemek”

Bisiklet virtüözü Danny MacAskill İspanya’nın renkli kasabası Gran Canaria’daki evlerin çatılarında görkemli bir gösteriye imza attı. MacAskill’in bisiklet hünerlerini sergilediği projesi “Cascadia” videosuna da ilham verdi.

MacAskill en yüksekteki çatılarda her çeşit engelleri aşarak okyanusa kadar giderken, seyirciler son derece sürükleyici ve yüksek korkusu yaratan hareketlerini hayranlıkla izliyor.

Bisiklet virtüözü Danny MacAskill İspanya’nın renkli kasabası Gran Canaria’daki evlerin çatılarında görkemli bir şekilde bisiklet hünerlerini sergiliyor. Bu proje aynı zamanda yeni videosu “Cascadia”da da ölümsüzleşti.

“Street trials” tarzında bisiklet süren İskoç sporcu Danny MacAskill adrenalin dolu projelerini videolarla kayıt altına alıyor. MacAskill, ilk videosunu çektikten yedi yıl sonraCascadia fikrini nasıl bulduğunu ve hayata geçirdiğini anlattı.
Neden Gran Canaria?
Hoş ve güneşli olacak bir yer istedim. İskoçya’da havalar pek iyi değildi. Aynı zamanda kamerada iyi görünen güzel ve renkli bir yer olmalıydı. Üzerinde bisiklet sürebileceğim ve aralarındaki boşluklardan atlayabileceğim, düz çatıları olan bir yer bulmamız gerekiyordu. Çekimlere başlamadan önce Las Palmas’ta bir hafta boyunca keşif yaptım. 40 farklı binanın üzerine çıktık. Bu 40 binadan ancak 15’i bisiklet sürmeye uygundu. Üzerlerinde birer başlangıç ve bitiş noktası olması gerekiyordu.

Yöre halkıyla sorun yaşadın mı?
Hiç yaşamadım. Las Palmas halkı genel olarak bana kucak açtı. Kapılarını çalıp “Çatınızda bisiklet sürebilir miyiz?” diye sorduk. Herkes bizi sıcakkanlı karşıladı. Sanırım bunu dünyanın başka bir yerinde yapmak çok zor olurdu.
Çekimler ne kadar sürdü?

Gran Canaria’da toplam iki hafta çekim yaptık ve anca yetti. Oradayken hava çok iyi değildi. Dış mekânlarda çekim yaparken bu risk daima vardır. Yine de şanslıydık. Dev fırtına bulutları olduğunda bile çoğunlukla mavi gökyüzünü görebiliyorduk. Görüntülerde hep güneşli hava varmış gibi göstermeyi becerdik.

Videodaki en zor numara hangisi?
Muhtemelen bitiş çekimi. Tepenin zirvesinde başladık ve filmi bitirmek için iyi bir şey düşünmeye çalıştık. Adeta videonun sonundaki havai fişeği patlatmamız lazımdı. El Roque’da bir yapı iskelesi inşa ettik. O iskeleden aşağı inip okyanusa doğru büyük bir düz takla attım. Önce atlayışı binanın en üstünden, 28 metre yükseklikten yapmayı ve denize düşmeden bisikletimden ayrılmayı planlamıştım. Deniz o noktada yeterince derin olmadığı için atlayış noktasını biraz aşağı indirdik. Bu sayede bisikletimin üzerinde ayakta durabildim. Bu da kamerada çok iyi göründü. Yapı iskelesini sadece bir günlüğüne inşa ettik. Bu yüzden çekimi tamamlamak için üzerimizde büyük bir baskı vardı.
O çekim için kaç tekrar yapmanız gerekti? 
El Roque düşüşü tek bir seferde çekildi. Günün sonu gelmişti. Hava kararıyordu. Dolayısıyla iyi çıktığı için çok memnunum. Düz taklada biraz fazla döndüm. Yüz üstü suya çarptım. O da bakış açısı klibinde iyi göründü.

Canın acımadı mı?
Hayır. Sudan fazla korkmam. Zamanında suya bir sürü farklı şekilde inmişimdir. Bu yüzden bir betona düşmekle karşılaştırıldığında suya düşmek çok sorun olmaz. En azından benim için öyle. Sonunda kendimi toplayıp kenardan atlayabilmem biraz zaman aldı. Su ılıktı. İçinden çıkmam biraz uzun sürdü.

Sporuna “Street Trials” deniyor. Bu tam olarak nedir? 
Street Trials temelde bike trials’ın bir başka versiyonudur. Üzerinde ters takla ve tailwhip gibi çeşitli numaralar yapılabilen çok özel bir street trials bisikletine binerek yapılır. Bunun yanı sıra raylar üzerinde gitmek ya da rayların arasından atlamak gibi denge gerektiren bir yanı da var.