Milli Takım Kulübü

Avrupa Uluslar Kupası’nda A Ligi’ne çıkmak için oynadığımız PlayOff maçının ikincisini de 3-0 kazanarak Türkün gücünü dünyaya gösterdik. 3-1‘in rövanşında rakip sahada 3-0 tarihe altın harflerle yazılacak bir zafer yazdı milliler… Sevindiren Milli oyuncularımızın takım kulübü gibi birbirleriyle uyumlu oluşu…
Uluslar Ligi A/B play-off turu rövanş maçında, A Milli Takım, Macaristan‘ı rövanşta da 3-0 yendi ve Uluslar Ligi‘nde A Ligi’ne yükseldi. Milliler, 37. dakikada Hakan Çalhanoğlu’nun penaltıdan kaydettiği golle öne geçti. Yalnızca 2 dakika sonra sahneye Arda Güler çıktı ve farkı 2‘ye yükseltti. Karşılaşmanın son sözünü 90. dakikada Abdülkerim Bardakcı söyledi ve A Milli Takım, iki maçı da kazanarak A Ligi’ne adını yazdırdı.
Macarlar yabana atılacak bir takım değil…
Bu sahada Hollanda ve Almanya onları yenememiş…
Hazırlık maçında biz de onlara mağlup olmuştuk.
Ancak İstanbul’daki maçta çıkardığımız oyun ve 3-1‘lik skor, üç gün sonraki maç için umut olmuştu.
Takımımız kontrollü çıktığı maçta belli aralıklarla sıkıntı yaşamasına rağmen “Milli Takım Kulübü” hüviyetindeydi.
Takımımızdan sırıtan hiçbir oyuncu yoktu. Endişe duyduğum Samet bile çok iyi bir maç çıkardı.
Eren Trabzonspor ve Galatasaray‘da çıkardığı oyundan daha iyisini, Abdülkerim olduğunun üstünde performansı ile göz doldurdu. Penaltı kazandıran İsmail bir hata ile topu kaptırdı. Sarı kart pahasına foul yaptı.
Hakan tam bir maestro…
Oyunun her yerinde vardı. Defansın ortasına gömülmüş gibi görünüyor ama bana sorarsanız bu Montella‘nın bir taktiği…
Arda daha çok şeyler beklediğimiz oyuncu… Takımında daha fazla zaman alamadığı için maç eksiği var.
Uğurcan‘a özel bir teşekkür lazım… Maç 0-0 iken iki pozisyon çıkardı. Formunu sürdürüyor.
Bu başarı Montella‘nın eseridir.
“Milli Takım Kulübü” dedirten böyle bir uyumu, birbirini sevmesi, birbirlerinin yapabileceklerini bilip ona göre pozisyon alması çok değerli. Bunun farkına varmalıyız.
Altın Jenerasyon dediğimiz bu çocuklar en az üç turnuva görecek kadar zamanı olan genç bir ekip… Aralarındaki dostluk, kardeşlik ve uyum geleceğe ait umutlarımızı artırıyor.
Şimdi;
Bundan sonra Avrupa Ligleri‘nin ilk 10 takımının rakibi olacağız. A Ligi’nde İspanya, Hollanda, Almanya, Fransa, Portekiz gibi takımlarla oynayacağız.
Artık bir üst lig’in mensubuyuz.
İnşallah bu çalışma ve ruhla Dünya Kupası elemelerinde de maçları kazanır ve 2002‘den sonra Dünya Kupası organizasyonunda var oluruz.