G-TQCBD7NNX5
Dolar 42,5274
Euro 49,6098
Altın 5.782,09
BİST 10.918,51
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Çok Bulutlu
İstanbul
18°C
Çok Bulutlu
Cts 20°C
Paz 15°C
Pts 12°C
Sal 12°C

Türk Sporunun En Büyük Sorunu: Şampiyonluk ve Madalya Bolluğu

Türk Sporunun En Büyük Sorunu: Şampiyonluk ve Madalya Bolluğu
24 Kasım 2025 15:50
A+
A-

Son yıllarda aşina olduğumuz ve şahsen benim utana sıkıla okuduğum federasyonların basında çıkan haberlerden bazı örnekler:

  • 48 sporcu ile katıldığımız şampiyonada 154 madalya aldık.
  • 24 sporcu ile katıldığımız Avrupa şampiyonasında 12 birinci22 ikinci ve 18 üçüncü çıkararak takım halinde Avrupa şampiyonu olduk.
  • Milli sporcularımız madalya ya doymadı. 34 kişi ile katıldığımız Balkan şampiyonasında 105 madalya aldık.
  • 18 kişi ile katıldığımız dünya şampiyonasından, 15 dünya şampiyonluğu12 ikincilik ve 5 üçüncülük geldi.

Kulüp ve bireysel haberlerden örneklerle utanmaya devam ediyoruz:

  • 13 kişi ile katıldığımız Türkiye şampiyonasında 24 madalya ile dönüyoruz.
  • Sporcumuz katıldığı şampiyonada tam 6 madalya aldı.
  • Şehrimizin gururu olan takımımız, 15 kişi ile katıldığı turnuvadan 28 madalya ile döndü.

Bu haberlerin ardından sıra şimdi aynı kaynakların sitem dolu haberlerinde:

  • Ülkemizi gururla temsil eden ve madalya koleksiyonu olan branşımıza neden federasyon verilmiyor? Biz üvey evlat mıyız?
  • Zor şartlarda şampiyonluklar kazanan kulübümüz ve sporcularımıza yetkililerden destek bekliyoruz.
  • Belediye başkanımız, madalyaya doymayan sporcularımızı kabul etti. Desteklerini bekliyoruz.
  • Milli ve şampiyon sporcumuz, özel kolejde %80 burs aldı.

Böylesi onlarca haberi, böylesi garip örneklerle mücadele sporları basınında bulabilirsiniz. Şimdi sorularımızı soralım: Bu nasıl madalya bolluğudur? Bunlar nasıl şampiyona veya turnuvadır? Ve bunlar nasıl insanüstü sporculardır ki katıldığı bir şampiyonada üç veya dört madalya alabilme yeteneğine ve gücüne sahiptirler?

Başarı Grafiğimiz Neden Düşük?

Peki, bizim böyle sporcularımız varken neden Olimpiyatlar başta olmak üzere tüm uluslararası şampiyonalarda başarı grafiğimiz sürekli altlarda? Ve sanırım en önemli soru: Bu nasıl aymazlık? Nasıl yüzsüzlük? Nasıl utanmazlık? Nasıl dilencilik ve nasıl üçkağıtçılıktır? Kimi kandırmak istiyorsunuz? Kimi dolandırmak istiyorsunuz? Kimlerin milli duyguları ile oynuyorsunuz? Türk bayrağını ve milli formasını temsil edebilmek bu kadarmı ucuz? Türk sporuna neden bu zararı veriyorsunuz?

Federasyonların ya da federasyon olmak isteyen branşların, kulüplerin, antrenörlerin bu doyumsuz ve tamamen ranta dayalı sahte madalya ve şampiyonluk macerasından bir an önce vazgeçmeleri gerekir. Eğer bu usulsüzlük devam edecekse, devletin yetkili kurumları devreye girmelidir. Sponsorluklar almak için yapılan bu ucuz sahtekârlıklara artık dur denilmelidir. Bu rant çarkının ne sporculara ne kulüplere ne de federasyonlara uzun dönemde hiçbir faydası olmayacağı gibi, Türk sporuna onarılamayacak zararlar verecektir.

Mücadele Sporlarının Değeri

Mücadele sporlarını çalışan sporcular için katılacakları şampiyonanın ya da turnuvanın gerçek ve manevi bir değeri olmalıdır. Mücadele sporlarının ruhu bunu gerektirir. Alacağı madalya ya da sahip olabilmek için özverili ve çok çalışmanın bilincinde olması gerekir. Milli sporcu olabilmenin çok uzun ve meşakkatli çalışmalardan geçtiğini ve spor hayatını buna göre şekillendirmesi gerektiğini bilmelidir.

Eğer sporcuların bu kadar kolay madalya ya ulaşmasını, bu kadar kolay milli olmasını, bu kadar kolay antrenör olmasını ve bu kadar kolay siyah kemer almasını sağlarsanız, Türk sporu olduğu yerden bir adım ileriye gidemez.

Geçmişin Değerleri ve Gelecek

Bizler Kung-Fu ve Kick Boks resmi federasyon olmadan önce yurt içi ve yurt dışı şampiyona ve turnuvalarına katılırdık. Resmi olmamasına rağmen sadece bir sıklette katılma izni olurdu. İlk üçe girebilmek için ortalama altı ila on kez elemeli tur yapmak zorundaydık. Adeta savaşarak ilk üçe girer ve aldığımız madalyanın ya da şampiyonluğun paha biçilmez bir değeri olurdu. Bu yüzdendir ki eski sporcular madalyalarını en özel yerlerde saygı ile saklarlar. Şimdi sormak lazım; daha iki üç senelik sporcular kazandığı onlarca madalyayı nerede saklıyor veya kaç tanesini saklıyor?

Türk sporunda, özellikle mücadele sporlarında, adeta bir kangren olan bu durumun bir an önce son bulması, federasyon, dernek, kulüp ve sporcularımızın gerçek hikâyeler ile yazılmış ve gerçek milli gururu taşıyan başarılara sahip olması gerekir. Türk sporuna ve Türk sporcusuna yakışacak olan budur.

Her şey Türk mücadele sporları için!

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.