DOLAR 33,0927
EURO 36,0856
ALTIN 2.597,26
BIST 11.121,87
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 34°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
34°C
Parçalı Bulutlu
Çar 34°C
Per 33°C
Cum 33°C
Cts 31°C

Engelime dokunma;

23.12.2012
A+
A-

Yine sessiz sedasız bir 3 aralık geçirdik. Adı üzerinde Dünya Engelliler Günü. Aslında bu tarihi duyanı mız, bilenimiz daha azdı ama gözü dönmüş holiganlar, tekerlekli sandalye basketbol maçında tozu dumana katınca bayağı bir kamuoyu yarattı bu sene. Olaylara çözüm aramakla ilgili iki tez sabittir. Birinci klişe;empati yapmak yani kendini olayın en çok etkilediğ i kişinin yerine koyabilmektir. İkinci meşhur metot ise bir bürokrat edası ile ”Ne yapabiliriz, tüm çözümler olanaklarla sınırlıdır” diye kesip atıvermektir. Ben empati taraftarı olan gruptanım. Yolda yürürken ayağımızla şutladığımız taşın, bir engelliyi engelleyebileceğ ini bilen gruptan yani. Hepimiz biliyoruz ki, onlar bizim kadar şanslı değil. En basit hayati fonksiyonları nı yerine getirirken bile, çok ciddi sıkıntılar yaşı yor. Bizim aklımızın ucundan geçmeyen, en kısa yollar, onlara kabus oluveriyor. Onlara ne en basit temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir dünya verebiliyoruz, ne de hayatlarını idame ettirebilecek bir iş.
Ama onlar yaşıyorlar ve mücadele ediyorlar, hem de bizim gibi değil, bizden daha fazla. Onlarında hayatları iyi ve kötüyle, güzelle ve çirkinle dolu. Keyif aldı kları o kadar çok şey var ki. Tabii ki seviyor ve seviliyorlar ve adrenalin salgılıyorlar. Son derece disiplinli spor yapıyorlar. Kazanmak ve kaybetmek için değil, spor yapabiliyor olmak için yapıyorlar. Bizim için sadece skor ve renklerden ibaret olan o coşkuyu sonuna kadar yaşıyorlar.
Aslında onların en büyük engeli biziz. Biz onların dünyasına kendimizi entegre etmemiz gerekirken, onları zorla kendi dünyamıza entegre etmeye çalışıyoruz. Halbuki birazcık empati yapabilsek, çok basit hamlelerle onların hayatlarını kolaylaştırabilir, en azından bizimle ilgili engelleri ortadan kaldırabiliriz.
Bırakın onlar da spor yapsınlar demiyorum, el verin onlara spor yaptıralım diyorum. Onların engeli olabilir, ama bizim kafamızdaki engeller daha tehlikeli. Bu işe kafa yoracak, onların gözünden görebilecek profesyonellere ihtiyacımız var. Planlara, projelere onları da dahil etmeye ihtiyacımız var. Yokmuş gibi düşünerek, bu hayatları güzelleştiremeyiz. Aksine var olduğunu bile bile, üstüne gide gide bu dünyayı paylaşabiliriz. Tıpkı bu klasik 3 aralık mesajlarını orada burada paylaştığımız gibi.
Unutmayalım, aklımızın içindeki engeller daha tehlikeli.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.