Yine Olmadı…(!)

Aslında Erkek Voleybolumuzun en önemli günlerinden ve de maçlarından biriydi. Amma velakin (Ne var ki demektir) onlar attı biz kaçırdık… Neyi mi?

Servisleri

Ortalama her sette 6 servis kaçırdık ki karşı tarafa 6 sayı hediye olsun demektir. Gelin set skorlarına bir bakalım. Birinci set 17-25 (aradaki fark 8). İkinci set bizim 25-23 (aradaki fark 2). Üçüncü set 25-20 (aahh o 5 sayı burada işte… Kübalıların 5 sayılık bir serisi oldu ki set o yüzden gitti). Dördüncü sette durum 6-6 iken bir film döndü, bizim sahadaki topa müdahale ettiler. Japon kadın (hakem oluyor) yine onlara kıyağını çekti. Nedim abiye baktım bir ara dayanamadı, “yetttteeeerr hanım, hanım kendine geeelll“ tadında bir hareket çekti. Caart Sarı… Son set 20-25 (aradaki fark yine 5).

Demeki ki neymiş maçın toplam 24 sayısını biz vermişsiz. Yani 1 set bizden hediye…

FIVB

Japon kadınına bu maç biraz ağır geldi. Dün bizim maçta yan hakemdi. Yine aynı file altı işleri ile uğraşıyordu. Baktık bugün baş hakem oluvermiş. FIVB’nin teşkilat işleri yine devreye girmişti. (Allah onları nasıl biliyorsa öyle yapsın, bıktım ben bunların üçkağıtlarından) Kadın o kadar öz güvensiz ki süreki önündeki tablete bakıyor pozisyon kaçırmamayım diye. O da bizim gibi maçı seyrediyor sizin anlayacağınız.

Kübalılara 2 çift laf edelim

Anlı şanlı, dünya ekolüdürler. Bizim devrimizde de bunlar yine çoook sıçrarlardı. Hatta o zaman bir tevatür (söylenti) çıkmıştı; “Kübalılar çamurda antreman yapıyorlarmış.” Laf olsun torba dolsun değil di. Ki o dönemde adamların sıçrama ortalaması 1.17 cm idi. Ancak dublajı ve savunmayı pek sevmezlerdi. Oysa şimdi baktım, genç bir takım olmasına rağmen her işi fazlasıyla yapıyorlar. Da sportmenlik adına sınıfta kaldılar. 

Bir solakları vardı. Adını anmayacağım bu herifin. Aldığı her sayıdan sonra abartılı bir bağırmalar, bi hareketler, bi el işaretleri falan… Japon hn. doğal olarak görmedi! Maç bitti antrenörleri Nedim abinin elini bile sıkmadı, yardımcısını gönderdi. O kadar düşman bellemişler bizi demek ki.

   El sıkmayan herif te işte bu…

Dünya şampiyonasında görüşürüz, kara derililer. Bakalım el mi yaman, bey mi…

TRT stüdyoda kaldı

Epi topu 2 tane önemli maç yayınlayacaksın. Dün yarı final ve bugün final yani. Uçağa atla git gel 15 saat, otelde bir gece kalacaksın. Toplasan 2,5 gün. Bu akşama da zaten geri dönüş var. Maliyet 1.500 Euro.

Belli ki maçı anlatan sunucu kardeşimize de afakanlar basmış, ikide bir “… biz de sizin gibi stüdyodan maçı seyrediyoruz. Bazı gecikmeler olursa özür dileriz…” gibisinden laflar ederek, kenari olayları falan anlatmaya çalıştı. Adam ne yapsın, istatistik göremiyor ki, takımların ve oyuncuların performansını anlatsın.

Göndersene kardeşim bir sunucunu Koreye. Yook. Olmazz. Erkek voleybolu üvey evlat ya. Bize kadınlar yeter. Buraya yazıyorum. Bu organizasyonu “canlı” yerine “camlı” anlatan Trt’ye yazıklar olsun. Oturun sınıfta kaldınız 0.

Nedim abi

İyisin hoşsun da, biraz dikkat yani… Ortalamalara baksan az blok, bir tutam dublaj, 4 numaradan bol aut, çok servis kaçırmaca. Bu çocukların da artık son demleri yani. Bu jenerasyonun en önemli maçında bu kadar da hata yapılmaz ki.

Hadi ben biraz serinleyeyim de sinirim geçsin.

Hepinize sevgilerimle,

Eski ve üzüntülü Voleybolcu

Not: (!) Dünyada Milli takımlarda 1.lig -yani Milletler ligi-