VıııNNNNLLLL
Lafın beline vurmadan önce şunu belirtelim de sonra kimse darılıp gücenmesin, klavyelerine güvenmesin… Eğri oturup, doğru konuşacağız ama “Vur deyince de öldürmeyeceğiz”.. Çayınızı kahvenizi alın elinize, mevcutta toplam 3,5 dakikanız var. Sonrası da kalkıp ne isterseniz onu yaparsınız, ben karışmam.
Başlıyoruz, sakin olun bakiim. (Relax. Yok bişi, ufaktan kulağa üflenecek o kadar…)
2023
Tartışmasız olarak güzide sporumuz voleybolumuzun Milli takımlar seviyesinde, özellikle de A kategorisinde “efsane” bir yıl olmuştur. Kadın Milli takımımız (sultanlık kaldırıldı haberiniz var dimi?) Dünya yüzeyinde alınmadık kupa, kazanılmadık şampiyona bırakmadan DÜNYA 1. Sırasına yükseldi.
“Little Big Man” Santarellli allem etti, kallem etti, onu burada oynattı, bunu 4 numaraya çekti. Elde bavul otelden otele gidip gelmeler arasında hooop tarihe geçiverdi.
Milli takımların Erkekler cinsinden olanı ise (Efeler İzmir’de olur) ben dâhil hiiiç kimselerin beğenmediği, sakin mi sakin kenarda maç yöneten “Vay Bre” Albetto Guliani ile tarihinin en önemli sezonunu yaşayarak, Avrupa’da kazanmadık kupa ve şampiyona bırakmadan ilk kez DÜNYA 1. Ligine çıkma başarısını gösterdi. Dünyanın en değerli 14 takımından biri olduk. Hemde bir ara 12.bile
TVF
Tüm bunların altında imzası olan dönem arkadaşlarımız, sahada birlikte ter attığımız, hatta aynı odada kampta kaldığımız ve aynı takımlarda oynadığımız önce eski Başkan sevgili Özkan Mutlugil olmak üzere, Kurtaran Mumcu (Kuti, n’aber olm?), Değerli “uçan adam” Semih Oktay ağabeyimiz, sonrasında da yeni başkan Mehmet Akif Üstündağ, Yönetimden Ersin Yılmaz, Bahar Mert ve Nilüfer Başak kardeşlerimiz olmak üzere, bu büyük başarılardaki herkesin emeğine sağlık, alkııışşşş.
2024
Bu kadar başarılı bir sezondan sonra ne olduysa oldu bu yıl balanslar kayıverdi işte.. (Yollar ıslak zemin kaygan tabi..) Her nedense ayarları bozulmuş lastik gibi bir oraya, bir buraya yalpalamalar da başladı yani.. Kulüpler Cev şampiyonası finalleri öncesi Kadınlarda “Türk Finali” ve erkeklerde en azından bir 3. lük beklenirken, binbir emek ve kulisle ülkeye kazandırılarak Antalya’ya alınan ancak “hiç Türk takımsız Finallerinin” oynanması zorunluluğu suratlarda soru işaretlerinin, kafalarda sislerin ve de dillerde kekelemelerin başlamasında neden oldu. Niye biliyor musunuz?
Kurgu bozuldu…
Ülkede başka şehir ve de turizm tanıtımı için yatırım yapılacak yer yokmuş gibi 4 şampiyonanın, hem de üst üste bu güzide kentte oynanması “acaba neden” yorumlarını başlattı. Bu arada TVF iyi giden pazarlama ve pr stratejilerinde, her nedense, ( birilerinin dolduruşuna mı geldi bilinmez, ben biliyorum da sonra söyleyeceğim size) yanlış üstüne yanlışlara imza atmaya başladı.
Önce Erkek milli takım başantrenörü sorgusuz sualsiz gönderildi, yerine 4 menejerin (Sb Community, Georges Mati- Esm -Vizyon) ortak olduğu, orta seviyede menejerlik yapan (başantrenör bile değil) bir adam getirildi. Üstelik şimdi duyulmakta ki, bu transfer için Hırvatistan’a 30 Bin Euro sözleşme bedeli ödenmiş. Cedric ne değerli adammış da bizim haberimiz yeni olmuş durumu yani!..
Ben bu “mühim şahsın” çıktığı ilk 4 maçın sonuçlarını yazayım da gerisini siz tamamlayın… Kanada:3-1, Hollanda 3-2 Fransa 3-1 , Abd 3-1. Yani aldığı set 5, aldığı puan 1, galibiyet yok.
Takımımızın yarısı sakat sakat oynamak zorunda, gençlere hiiiç mi hiç yer yok, sizden birini kenarda oturtsak daha iyi yönetileceğinin garanti olduğu bir antrenörlük.
Neyse ki VNL’de bu sezon düşme yok, bu takımın da bu sonuçlardan sonra zaten Olimpiyat şansı yok. Dünya sıralamasında da olduk size 15.
Demeki ki neymiş..? (Ben size bir sır vereyim de sonra sağa sola satarsınız . Mayıs ayında yapılan bir sponsorluk anlaşması var. Kimle biliyor musunuz? )
Hadi iyi tatiller, iyi gezmeler olsun. Orda burada söylüyorum, ben olsam tüm sakat kardeşleri bir güzellll fizik tedaviye, terapiye gönderir hayatları ile oynamam. Ben 30 yaşında belden 3 fıtık atıp ta aşık olduğum bu sporu bırakmak zorunda kaldım. Acısını bilirim. Ömür boyu çeker insan. Helede profesyonel spor bitince. Amaaannn dikkat haaa..
Kadınlara
gelince orada da takım sağa sola çekmeye başladı. Olaylar önce Santarelli’nin İtalya’dan pizza-şarap arkadaşı olduğu söylenen bir altyapı antrenörünün kadınların başına getirilmesiyle başladı. Memlekette Türk altyapı antrenörü yokmuş gibi, camia da infial yaratan bu olayın devamında A Milliler sahada boy göstermeye başladı. 1. Etap VNL’de sonuçlar hiiiiç iç acıcı, dahası oynanan oyun da yüz karası. Sonuçlar ne mi?
Oynanan maçlarda önce Japonya 3-2, sonra Hollanda 1-3, İtalya 3-1, Fransa 0-3. Yani 4 maç 2 galibiyet 2 yenilgi. VNl’de sıralama da 7. Lik. Neyse ki Brezilya’nın kendi evinde herkesleri yenmesi ile Dünya 1. Sırasındaki yerimiz garanti. (Şimdilik)
Bu arada yeni sponsorumuz da kim biliyor musunuz?
“13 saatlik Amerika yolculuğumuza ekonomi bölümünde başlamış bulunmaktayız” diyen Ebrar Karakurt, Türk Hava Yolları’nın (THY) hesabını etiketleyerek “Teşekkürler THY. Başka takımlar için özel uçak tahsis etmeye devam. Bize gelince ekonomi!” (kızma çocuk, anlaşma ekonomi sınıfındaymış ne yapsın adamlar..!)
Valla ne dediğimi anlattım zannediyorum, ama görmeyenlere ve de duymayanlara bir son laf göndereyim de ortam daha fazla uzayıp sakız kıvamına gelmesin. Sakız derken eskiden bazı cikletlerden mani çıkardı ya, biz de ne de olsa o devirleri bilen eski adamız , voleybolcuyuz.
Bir mani de ben yazayım bari;
“ Heeeyy heeeyyy, şimdi geldi lafın sırası,
Çok bilenin çok çıkar adı, safsatası,
Ben yaptım diye sevinme şaşkın
Bunun yarını olur, alınır mazbatası”
Hadi sonra görüşürüz, iyi günleerrrrr
Herkeslere sevgilerimle
Dr. Eski Voleybolcu
Not: Bakın burası çok önemli;
https://www.nobelyayin.com/yazar-a-selcuk-tuna-23993/
https://www.nobelkitap.com/a-selcuk-tuna-bul/?f=|yazar=A.%20Sel%C3%A7uk%20Tuna|