Türk Spor Tarihinin En Büyük Günüdür
#kutluolsun. Lamı cimi yok.. Diğer Takım sporu branşlarının “hayal bile edemeyeceği” bir başarı, onur ve de gurur gününü yaşadık..
İlk Kez
Voleybol tarihimizde de ilk kez 2 Türk takımı Dünya finali oynadı.. Aslında yarı final sonrası herkesin ve de tüm Türkiye’nin içine bir ferahlık gelmişti bile. Dünya kupası garantiydi. Ona rağmen 5 sette öyle güzel ve de teknik olarak üst düzey bir maç oynandı ki, oturup tekrar seyret, ders diye millete ezberlet.
Valla ben bir ara sayayım dedim ama ipin ucunu kaçırdım. Herhalde 25-30 sn’lik birçok ralli oldu maçta. Süpeeerrr savunmalar ile Voleybolun aslında 4 pas değil (servis+3) 30 pas olduğu gerçeği görüldü. Herkese helalll olsun.. Her iki takımımıza da Alkışşşşş. Bravooo.
Aferin “Men in Black”
Ferhat.. Tarafımca Milli damatlıktan düşürülen, sempati ve de empati notu Negatife döndürülen Clark Kent gözlüklü Gigu’ya güzeeellll bir ders oldu yani..
İki takımın kadro derinliklerini ve de maliyetlerini hesaplasan, Volleybank yani Vakıfbank 1, 5 kere fark atardı bizimkilere. Bizimkilere diyorum, formasını onurla taşıdığım ve de Voleybol’da tuttuğum takım olan TIGERS yani Eczacıbaşı Dynavit’ten bahsediyorum. Ayazağa’da Salonda duvarda (Tabii ki erkek takımda) resmimiz var di mi.(:-))
Tigers Fena Isırdı
Vakıfbank karşısında öylebir oyun oynadılar ki, 4. Sette bir baktım, seti almasına rağmen Vakıfbank oyuncularında ve de kenari yönetimde suratlarda bir ekşi ayran havası vardı. 5.Sette de bu o kadar ortaya çıktı ki, Dünya şampiyonluğunun Tie-Break seti 6 sayı farkla bitti. Özetle banka bu kez parayı kapamadı. Gigu’da son sette, zaten boş yapmış, taktik levhasını filan bırakmış (artık kırıyor diye tablet vermiyorlar buna) elleri belinde maçı seyrediyordu.
Yönetimi de Tebrik Edelim
Faruk beyi sahada göremedim ama, Ecza Dolabı gitarcısı (;=) Erdal bey halay çekerken bayaa iyiydi yani. Sanki maçı o oynamış, terini Turuncu kazağına akıtmış sahadaki gençler kadar enerjiliydi. Ağlayanlara katılıp katılmadı bilmem ama kızların yarısı gözyaşlarını da aynı terleri gibi oluk oluk akıtıyorlardı.
Geçmiş Olsun
Diyelim de lafımız yarım kalmasın.. Müzesindeki kupaları artık koyacak yeri zor bulan ülkemizin Kadın Voleybolundaki en önemli kulüplerinin başında gelen Sarıııı-Siyaaaah Vakıfbank’ımıza.. İyi oynadınız da bir “Boşkoviç “bulamadınız ama.. (O da seneye orada diyorlar ama bilmem artık)
TRT
35 yıllık iletişimci, 15 yıllık bir TV yayın-yapımcısı olarak ve de en son bir TV Genel Müdürlüğünden emekli olan bendenizin Devlet Resmi yayıncısı olarak kendilerine bazı eleştirilerim hep olmuştur. Bu defa da çuvaldızı batıralım da eksik kalmasınlar.
TRT 1 Kanalında, ısrar ve de inat edip bu maçı yayınlamadınız, hadi onu anladık ama, o saatte yayınladığınız dizinin adı pek manidardı yani, haberiniz olsun..
Ne miydi..? / “Kendi düşen ağlamaz”…!
Allah hepinize akıl fikir versin ne diyim..!
Şampiyoooonnnnn
ECZACIBAŞI DYNAVİT’i “DÜNYA ŞAMPİYONLUĞUNDAN” ÖTÜRÜ TEKRAR KUTLUYORUM VE ALKIŞŞŞLARIMI gönderiyorum
“En BüYÜÜÜKKK ECZACIIII” diyerekten kaçıyorum.
Herkese sevgilerimle
Eczalı Eski Voleybolcu
Not: Cumhuriyetimizin 100. Yılında Dünyanın Zirvesindeki ‘Türk Finali’nde Şampiyon Eczacıbaşı Dynavit #nemutluTürkümdiyene