Sahanın Sultanları
Futbol tüm dünyada en çok seyredilen spor etkinliğidir. Kadınlar fazla sevmese de biz erkekler hemen hepimiz az çok futbol seyircisiyiz. Seyirci olarak, bazı futbolcuların saha içerisindeki hakemi aldatmaya yönelik davranışları hepimizi rahatsız ediyor.
Erkek futbolcuların birçoğunun rakibin en ufak bir dokunuşunu bile fırsat bilerek, rakibinin ceza alması, serbest vuruş veya penaltı kazanmak için abartılı tepkiler verdiklerini görüyoruz. Çoğu kez hakemi aldatmaya yönelik bu tür davranışlarında başarılı da oluyorlar.
Erkek futbolcular dedim çünkü az sayıda da olsa kadın futbolcu da var. Fakat çok fazla göz önünde değiller, maçlarını televizyondan izleyemiyoruz. İnternet üzerinden izlediğim kadarıyla, kendilerinden beklenenin üzerinde bir performans sergiliyorlar. Bazıları birçok erkek futbolcudan daha kabiliyetli.
Maçlarda çok sert müdahale ediyorlar rakiplerine ve aynı sertlikte karşılık görüyorlar. Saç baş yolmaya kadar varan ikili mücadeleler yaşanıyor zaman zaman. Tırnaklarını kullandıkları, rakiplerini çimdikledikleri de gözden kaçmıyor. Bu tür müdahaleleri fırsat bilerek, yerlerde yuvarlanan kadın futbolcu görmedim.
Saha içerisinde kadınlara özgü davranışlar sergileseler de futbolun bir erkek oyunu olmadığını ispat ediyorlar. Çok sert bir müdahaleyi bile rakip aleyhine fırsat olarak değerlendirmiyorlarsa, erkeklerden daha delikanlı futbol oynuyorlar demektir.
Kadın Futbolunun Tarihçesi:
Dünyada ve Türkiye’de kadınların futbol oynama istekleri ve takım kurma girişimleri yeni bir heves değil:
Kadın futbolunun tarihçesi 125 yıl öncesine dayanıyor. Ülkemizde de ilk olarak 1954 yılında takım oluşturma çabaları olduğunu biliyoruz. Ancak, kadın futbolcular bu konuda basının ve kulüplerin yeteri kadar destek olmadığından şikâyet ediyor. Ülkemizdeki büyük futbol kulüplerinin, BJK hariç kadın futbol takımı bulunmuyor. Basının da bu konuya yeterli ilgiyi göstermediği ortada.
Avrupanın birçok ülkesinde bile 1970’li yıllara kadar kadın futboluna izin verilmediği yönünde yazılar bulunuyor. Hala her alanda var olma mücadelesi veren kadınların, yeşil sahalarda var olma isteği de henüz mücadele aşamasında.
Ülkemizde altı bin civarında lisanlı kadın futbolcu bulunuyor. TFF gözetiminde Kadınlar 1. Ligi ve alt liglerde yeteri sayıda olmasa bile, mücadele eden kadın futbol takımları var. Türk takımları uluslararası organizasyonlara da katılıyorlar. Avrupa Kadın Liglerinde futbol oynayan yetenekli Türk futbolcular bulunuyor. Ancak futbol, basketbol ve voleybolda kadınların gelmiş olduğu noktanın çok gerisinde. Diğer dünya ülkelerinde de bu konuda çok fazla bir mesafe alınmış değil ama ülkemiz, özellikle Latin Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinin çok gerisinde.
Birçok kadının çeşitli sebeplerle futbolu sevmediği, bazılarının kısa bir süre bile futbol maçı seyretmeye tahammül edemediklerini görüyoruz. Kadınların futbola karşı olan antipatileri, erkeklerin gereğinden fazla futbol maçı seyretmesinden ve fanatizmin yol açtığı iticilikten kaynaklanıyor olabilir. Kadın futbol takımlarının arzu edilen seviyelere ulaşması, basının ve kulüplerin gerekli ilgiyi göstermesi, kadınların futbol hakkındaki olumsuz düşüncelerinin değişmesine yardımcı olacaktır. Kadın futbol takımları ve kadın seyircilerin sayısının artması, fanatizmin de önüne geçebilir.
Ülkemizin kadın basketbol ve voleybol takımlarının uluslararası başarıları bulunuyor. Voleybolda kadınlar Avrupa şampiyonlukları yaşarken, basketbolda şampiyonlar ligi şampiyonluğu derecesi elde ettiler. Milli takımlar seviyesinde ise filenin sultanları ve potanın perilerinin başarılarıyla gurur duyduk. Televizyonda yayınlanan maçları, izlenme rekorları kırdı. Önlerindeki engeller kaldırılsa, kadınların futbolda da kısa zamanda büyük başarılar kazanmaması için hiç bir sebep yok. Türkiye Futbol Federasyonunun tribünlerde ve sahadaki cinsiyet ayrımının ortadan kaldırma çabalarına basından ve kulüplerden de yeterli destek gelirse, sahanın güzelleri de gönüllerimizi fethedebilir.
Sağlık ve huzurla kalın.