Orman Çöplük Değildir!

Orta yaş veya orta yaş üzeri insanlar için en uygun sporun, ruhsal ve fiziksel durumları sebebiyle doğa yürüyüşü olduğunu düşünüyorum. Bu yaşlarda insan kendisini henüz genç hissediyor olsa da kasları ve eklemleri eski formunu yavaş yavaş yitirmeye başlıyor. Bu dönem, ruhsal ve fiziksel uyumsuzluğun yaşandığı ancak insanın bunu fark edemediği veya kolay kolay kabullenmediği bir dönemdir. Bu yaşlarda sosyalleşmenin önemi de göz önüne alındığında, arkadaş grubuyla birlikte yapılacak doğa yürüyüşleri fiziksel ve ruhsal terapi yerine geçecektir.

Şehir hayatının yoğun temposu, ses, görüntü ve hava kirliliği en fazla orta yaş üzerindeki insanları rahatsız ediyor. Dağların ve ormanların havası, suyu, görsel farklılıkları ve sakin ortamları, insanların ruh ve beden sağlığına olumlu katkılarda bulunuyor. Doğayla temas halinde bulunmanın, depresyon ve panik atak gibi psikolojik rahatsızlıkların ilaçsız tedavisi olduğunu sık sık duyuyor ya da okuyoruz. Dikkat eksikliği ve hiper aktivite sorunları yaşayan çocuklar için de doğanın olumlu etkileri olduğu biliniyor. Orman Bakanlığının şehir ve kasabaların yanı başında, her yaş grubu için sportif faaliyetlere elverişli Kent Ormanları oluşturuyor olması bu bakımdan memnuniyet verici.

Bahsettiğim konuların doğruluğuna inanarak, bir süre önce ben de doğa yürüyüşlerine başladım. Hava şartları müsaade ettikçe dağda veya ormanda yürüyüş yapıyorum. Bu yürüyüşlerin fiziksel ve ruhsal anlamda faydalarını hissettikçe, dağlardan ve ormanlardan uzak kaldığım geçmiş günler için üzülüyorum. Ancak dağ ve orman yürüyüşleri esnasında üzüldüğüm başka bir konu var. Toplum içeresindeki uyumsuz bireyler tarafından, eteklerinden zirvelerine kadar acımasızca kirletilmiş dağlar ve ormanların en kuytu köşelerine kadar saçılmış atıklar vicdan sahibi herkes gibi beni de rahatsız ediyor.

Ormanın büyülü havasına kendinizi kaptırdığınız bir anda karşınıza çıkan atık yığınları, tatlı bir rüyadan uyanmak kadar can sıkıcı. Duyarlı insanlar sağa sola, gelişi güzel saçılmış gıda ve içecek ambalajlarına bile razı olmazken, kamyonetler dolusu araç lastiği, klozet taşı, eski halı, kilim, koltuk kanepe, her türlü inşaat hafriyatını ormanın göbeğine yıkıldığını görmek oldukça üzücü. Antika sayılabilecek ahşap kasalı, tüplü televizyonu ormanın içerisinde yere çarparak darmadağın etmek nasıl bir ruh halinin ürünüdür, anlamakta güçlük çekiyorum. Evinin, işyerinin sokağında bulunan çöp konteynerleri dururken, o kadar atığı motorize olarak ormana taşımanın bir izahı var mı? Ormandan ekmek yiyen bal üreticilerinin bile arılar için kullandıkları ilaç kutularını etrafa saçmaları, duyarsızlığın vardığı noktayı göstermesi açısından önemli.

Çevre bilinci, ahlak ve saygı kavramları ile doğrudan bağlantılıdır. Çevre konusunda duyarlı olmak kadar duyarlı fertler yetişmesi için çabalamak da önemlidir. Artık çocuklarımızı anaokulundan itibaren çevre bilinci konusunda eğitmeye başlamalıyız. Daha fazla geç kalmadan bu konuyu ilk ve orta öğretimde ders olarak müfredata koymalıyız.

Doğa, bekçi ile değil bilinç ve sevgiyle korunur. Doğa sevgisi ve çevre bilincine sahip olan insanların uyarı mahiyetindeki yazıları ve videoları sosyal medya hesapları üzerinden yaymaları, bu konuda farkındalık oluşmasına yardımcı olacaktır.

Sağlık ve huzurla kalın.