“Milli forma en büyük hayali”
Türkiye’nin ilk otizmli maratoncusu olan Batuhan Akgün, 41. Vodafone İstanbul Maratonu’nda ilk kez 15 kilometre koştu. Batuhan’la birlikte her maratonda kilometreleri kat eden Halil-Selda Akgün, oğullarını milli formayla görmeyi hayal ettiklerini ifade etti.
Halil Batuhan Akgün… Türkiye’de otizmli 550 bin çocuktan biri. Halil-Selda Akgün çiftinin oğlu olan Batuhan, Türkiye’nin ilk otizmli maraton koşucusu…Doktorların üç yaşındayken otizm tanısı koyduğu Batuhan, şu an 21 yaşında.Ailesinin desteğiyle spora başlayan Batuhan, ilk maraton denemesinde yarışı 1saat 36 dakika 9 saniyede tamamladı. İkinci yarışını 1 saat 30 dakika 14saniyede koşan Batuhan, üçüncü kez çıktığı maratonda süreyi 1 saat 17 dakika 49saniyeye kadar düşürdü.
MİLLİ FORMA EN BÜYÜK HAYALİ
Son yarışını 1 saat 6 dakikada koşan Batuhan Akgün’ün şimdiki hedefi; milli formayla yarışmak… Çocuklarının her zaman yanında olan Halil-Selda çifti, Batuhan’la birlikte katıldıkları her maratonda kilometreleri kat ediyor. Halil Akgün,oğulları Batuhan’ı milli formayla görmeyi hayal ettiklerini ifade etti.
10 KİLOMETRE KOŞAN OTİZMLİ YOK
Otizmli bireylerin doğru yönlendirmeyle neler başarabileceklerini gösterdiklerini söyleyen Halil Akgün, ”Oğlumuzun hayatına sporu entegre ettik, gelişimine büyük katkısı oldu. MACFit bize kapılarını açtı ve onların gözetiminde gayet bilinçli bir şekilde yaklaşık bir buçuk yıldır çalışıyoruz. Bu destek bizim için her şeyden önemliydi. Batuhan gibi çocukları odasına koyun akşama kadar aynı şekilde durur ama biz öyle yapmadık. Sosyalleşmesi için her yolu denedik. Çocuğunuzu eve kapatmayın spora yönlendirin. Bu sayede bir ilki gerçekleştirdiğimizi öğrendik. Türkiye’de otizmli bir çocuğun daha önce 10 kilometre koştuğu kayıtlarda yoktu. Hayalimiz Batuhan’ın milli formayı giyip, dünyada ülkemizi temsil etmesi” dedi.
EN BÜYÜK TEDAVİ SEVGİDİR
Anne Selda Akgün ise “17-18 yıl önce otizm bu kadar bilinmiyordu. Otobüslerden bile neredeyse kovulduğumuz oldu. O durumlardan bugünlere geldi. Uzmanların ‘Kalabalık ortamlarda bulunsun’ önerisine uydum. Otizm hastalarını yetiştirmekte en büyük tedavi sevgiden geçiyor. Komşularımızın ‘Bu kadar yaramaz çocuğunu neden dışarı çıkartıyorsun’ tepkileriyle karşılaştım. Ailelerin mücadeleden hiçbir zaman vazgeçmemeleri gerekiyor. Eve kapanmamak gerekiyor. Oğlumla birlikte sürekli sosyal hayatın içinde olmaya çalışıyorum” dedi.