Liyakat
Futbol Federasyonu ile futbol kulüplerinin ilişkileri bir süredir inanılmaz şekilde kötü. Kulüpler Birliği ve federasyon arasındaki anlaşmazlık, tek bir konudan ibaret değil. Yabancı sınırlaması, Merkez Hakem Komitesi, yayıncı kuruluş gelirleri, harcama limitleri gibi bir çok konu var. Kulüplerin haklı olduğu konular kadar, federasyonun da halkı olduğu yönler var. Mevcut anlaşmazlıklar kısa vadede ve kolayca aşılabilecek cinsten değil. Dahası tartışmalara sebep olan sorunlar, Federasyon ve Kulüpler Birliğinin kendi arasında çözebileceği konular da değil. Sorunların çözümü için spor ve mali konulardan sorumlu bakanlıklar ve ilgili kuruşların girişimlerine ihtiyaç var.
Osman Duman
Federasyon ve Kulüpler Birliği anlaşmazlıkların çözümü için zaman zaman bir araya gelse de, şimdiye kadar olumlu bir gelişme yaşanmış değil. Toplantılarda yeterince net konuşulmadığı için olsa gerek, basın aracılığı ile birbirlerini topa tutuyorlar. Bu şekilde davranarak birbirlerine doğrudan iletişim yollarını kapatmış oluyorlar. Böylece sorunlar bir kat daha artmış oluyor, çözüm üretilemiyor. İşin kötü tarafı federasyon başkanı, kulüplerin kendisini hedef aldığını düşünüyor. Bu düşünce kurumlar arasındaki sorunları, kişisel husumetlere dönüşebilir. Tartışma konusu olan anlaşmazlıklar bir an önce çözüme kavuşturulmazsa birçok kurum ve kişi zarar görecektir.
Kulüpler de kendi arasında tam bir anlaşma sağlamış değiller. Bazı kulüp başkanları federasyonla yaşanan çatışmalarda öne çıkarken, bazılarının sesi soluğu çıkmıyor. Federasyon başkanıyla ve kulüp başkanlarının birbirleriyle olan ticari ve sosyal ilişkileri veya rekabetleri, çatışmalara olumlu veya olumsuz katkı sağlıyor olabilir. Sonuçta hepsi bir şekilde çıkar çatışması. Onlar çıkarlarını korumaya çalışıyor ama bu çatışmadan yalnız kendileri değil, kurumlar ve toplum da zarar görüyor.
Belki de federasyonların, kulüplerin idari ve mali yapılarında köklü değişiklikler yapmak gerekiyordur.
Kulüp ve federasyon başkanlarının sporcu kimliği olan kişiler yerine ticari kimliği olan kişilerden seçilmesi sorunların en önemli sebebi olabilir. Holding veya şirketler grubu sahibi olmak, kulüp veya federasyon başkanlığı için geçerli bir likayat olmamalıdır. Belki birkaç kuruş menfaati olur diye seçilen ticari kimlikli kulüp başkanlarının elini cebine atmak yerine, türlü yollardan kulübü dilenci durumuna soktuklarını gördük.
Ülkemizdeki tüm kurum ve kuruluşlarda acilen liyakat esaslarının gerektiği biçimde uygulanmasına ihtiyaç var. Sporu yöneten kulüpler ve federasyonlar da buna dahildir. Kurumlar arasındaki anlaşmazlıkları kendi aralarında çözmelerini beklemek yerine çoğu kez devlet otoritesinin müdahale etmesi, yaşanması muhtemel zararları engeller. Devlet otoritesinden kastım, siyaset değil adalettir.
Sağlık ve huzurla kalın.