Küçük Dev Adam
Komünist lider Todor Jivkov dönemi, Bulgaristan’da yaşayan Türkler için unutulması zor baskıların yaşandığı yıllardı. Ülkedeki Türklerin isimleri Bulgarca isimlerle değiştiriliyor, üzerinde Türkçe isimler bulunan mezar taşları tahrip ediliyordu. Camiler ibadete kapatılmış, çocukların sünnet edilmesi yasaklanmıştı. Direniş gösteren Türkler öldürülüyor, ya da kamplara gönderiliyordu. Kesintisiz olarak 1984 yılından 1989 yılı Kasım ayına kadar devam eden sert asimilasyon politikaları, yüzbinlerce Türk’ün ülkemize göç etmesine sebep olduğu gibi Jivkov iktidarının da sonunu hazırlamıştı.
O yıllarda yıldızı parlamaya başlayan halter sporcusu Naim Süleymanoğlu, Bulgar hükümetinin uyguladığı asimilasyon politikalarından kendisi ve ülkede yaşayan Türk azınlık adına rahatsızdı. Başarılı bir sporcu olduğu için baskılara fazlaca maruz kalmasa bile onun da ismini değiştirmek istiyorlardı. Sporcuların kaldığı bir lojmanda kalıyordu, ailesiyle fazla irtibat kuramıyordu. Kaçmak için plan yapmaya başlamış, güvenlerini kazanmak amacıyla isminin değiştirilmesini kabul etmişti. Ailesine dahi haber vermeden1986 yılında yapılan Dünya Halter Şampiyonası sonrasında, Melbourne’de Türkiye’ye iltica etti. Esas niyeti, Bulgaristan’da yaşayan Türk azınlığa uygulanan baskıları dünya kamuoyuna duyurmaktı. Türkiye adına yarıştığı 1988 Seul Olimpiyatlarında, 6 dünya ve 9 olimpiyat rekoru kırmış, bütün dünyanın dikkatini üzerine çekmeyi başarmıştı. Tüm dünyanın ilgisi üzerindeyken, 13 Aralık 1988’de Birleşmiş Milletlerde bir konuşma yaptı. Konuşmasında Bulgar hükümetinin insanlık dışı baskı ve zulümlerini dünyaya duyurdu.
Naim, yaptığı konuşmada; “Evinizi, işinizi hatta sevdiklerinizi kaybedebilirsiniz ama bir insanın hayatında kaybedebileceği en son şey kimliğidir.” diyerek, Türk kimliğinin önemine vurgu yapıyordu. Bu yönü fazla bilinmese de Naim, Türk kimliğini ve özgürlüğünü her zaman ön planda tutuyordu. Kariyerinin en büyük başarılarını Türkiye adına katıldığı yarışmalarda elde etmişti. Ülkesi ve milleti adına yarışmak onu fazlasıyla motive ediyordu. Ayyıldızlı formayı giymekten gurur duyuyordu, o yüzden kendisine yapılan ABD vatandaşlığı teklifini geri çevirmişti.
Konuşmasına bir sporcudan çok bir diplomat gibi devam ediyor, Bulgar Hükümetine ve tüm dünyaya mesajlar veriyordu.
“Bulgaristan’da yaşayan iki milyon Türk’ün isimleri değiştirildi. İşkence ve zulüm gördüler. Bizim tek isteğimiz evrensel insan haklarından, her bir dünya vatandaşı gibi faydalanmaktır. Doğduğumuz topraklarda, sahip olduğumuz kimliğimizle özgürce yaşamak istiyoruz. Bulgaristan Komünist Partisi bunu sağlayamıyorsa, o yerlerde yaşayan halkımızın Anavatan’a Türkiye topraklarına dönmesine izin versin.” diyordu, küçük dev adam. Bulgar Hükümeti bu konuşmadan bir süre sonra, Türkiye’ye gitmek isteyenlere kapıları açmak zorunda kalmıştı.
“Ben Naim Süleymanoğlu, bugün ve bundan sonra kırdığım her rekorun ardından, kazandığım her madalyanın peşinden, ÖZGÜRLÜK, ÖZGÜRLÜK diye haykıracağım. Bunu sadece zulme uğramış Türk halkı için değil, insan hakları elinden alınmış her insan için…” sözleriyle de Bulgaristan topraklarında bıraktığı Türk halkının özgürlüğü için kararlı bir şekilde mücadele edeceğinin işaretini veriyordu. Bulgaristan topraklarında yaşayan ve ülkemize göç eden Türklere her zaman yardım etti, fakir öğrencilerine burs verdi. Naim, büyük bir sporcu olduğu kadar büyük bir özgürlük savaşçısıydı. Sporu bıraktıktan sonra siyasi olarak mücadelesine devam etmek isteyen Naim, 2004 yılında Belde belediye başkan adayı ve 2007 Genel Seçimlerinde İstanbul’dan milletvekili adayı oldu. Aday olduğu seçimlerde başarılı olmasa bile siyasi kimliğini kamuoyuna açıklamış oldu.
Naim Süleymanoğlu, haltere 10 yaşında başlamış,15 yaşında ilk altın madalyasını kazanmıştı. Bir yıl sonra 16 yaşında iken rekor kırmaya başlayan sporcu, 46 kez dünya rekoru kırmayı başarmıştır. Kariyeri boyunca 3 olimpiyat altın madalyası, 7 dünya şampiyonluğu ve 6 Avrupa şampiyonluğu elde etmiştir. Dünyada üç yıl üst üste yılın sporcusu seçilerek, Time Dergisine kapak olmayı başarmıştır. Türkiye’ye ilticasından sonra ülkemizde halter sporu ivme kazanmıştır. Aktif spor hayatını bıraktıktan sonra, bir süre Uluslararası Halter Federasyonu As Başkanlığı görevini yürütmüştür.
Karaciğer yetmezliği sebebiyle 18 Kasım 2017 yılında onu kaybettiğimizde, 50 yaşındaydı. Kısa bir ömüre büyük başarılar sığdırmıştı. Yalnız yüzlerce kiloluk halter barını değil, yok edilmek istenen insanlık onurunu ve Türk Milletine uygulanan baskı ve zulümleri kaldırmak için de mücadele etmişti. Kendisini saygı ve rahmetle anıyorum. Kabri nur, mekanı cennet olsun.
Sağlık ve huzurla kalın.
Naim suleymanogluna allah rahmet eylesin.cok güzel yazı olmus
Çok güzel bir patlaşım olmuş 👍