İnsanlık Öldü mü?
Son cemre düşeli bir hafta oldu ama ülke genelinde hala karakışı yaşıyoruz. Birçok ilde okullar kar tatilinde. Hafta sonu yapılması gereken bazı maçlar, hava şartlarına bağlı olarak yetkili kurumlar tarafından iptal edilebilecek. Bazı belediyeler gerekmedikçe evden çıkmayın diye halkı uyarıyor. Son yıllarda yaşanan kuraklık sebebiyle bu yağışlara ihtiyaç vardı. Belki daha fazlası bile gerekli. Alım gücü sınırlı olan insanlar olmasa bu kış devam etsin, daha çok kar yağsın diye dua edeceğim.
Ama artık ısınma giderleri orta halli insanları bile sıkıntıya sokuyor. Enerji fiyatları dünya genelinde beklentilerin çok üzerinde arttı. Fiyatların nerede duracağını tahmin etmek, yaşanan olumsuz gelişmeler sebebiyle giderek zorlaşıyor.
Art arda gelen felaket gibi gelişmeler tüm insanlığı tehdit ediyor. Salgın bitme eğilimindeyken küresel güçler, başka – başka salgınları telaffuz etmeye başladı. Test kitleri, aşılar, ilaçlar derken çok büyük miktarlarda para kazandılar. Haliyle muhtemel yeni salgınlar adamların iştahını kabartıyor. Bu yüzden yeni bir salgının kendiliğinden ortaya çıkmasını beklemeyeceklerdir. Eminim onlarca yeni virüs üretmek için, laboratuvarlar fazladan mesai yapıyordur.
Dünyada 8 milyar insan yaşıyor artık. İnsanların yapması gereken işlerin birçoğu makinalar ve robotlar tarafından yapılıyor. Yapay zekâyı icat eden insan zekâsı, kendi icadının gerisinde kaldı. Böylece insanlar eskisi kadar değerli olmaktan çıktı. İnsanların hastalanması veya ölmesi eskisi kadar önem arz etmiyor artık. Küreselci sermaye için hastalıklar ve ölümler kazanç kapısı haline geldi. Adamlar insanları yaşatmak için değil, dünya nüfusunu azaltmak için çareler arıyorlar. Hedef 500 milyon insanı yaşatmak. Yani 7 buçuk milyar insanı öldürmek. Salgın hastalıklar, doğrudan veya dolaylı şekilde kısırlaştırma ve savaşlar vasıtasıyla amaçlarına ulaşmaya çalışıyorlar.
Avrupa’nın yanı başında devam eden savaşta, sivil yerleşim alanları vuruluyor. Gıda depoları imha ediliyor, tahliye araçları saldırıya uğruyor. İnsanlara yaşama hakkı tanınmıyor. Şimdiye kadar 2,7 milyon Ukraynalı mülteci durumuna düştü. Ölen ve yararlanan insan sayısı hakkında çelişkili rakamlar veriliyor. Net rakamlar ancak savaş bittikten birkaç ay sonra verilebilir. Son 30 yıldır Ortadoğu’da yaşanan insanlık dramı, Avrupa kapılarına kadar dayandı. Küreselci sermaye için ölen insanların dini ve ırkı artık önemli değil. O yüzden bu savaş Viyana kapılarına kadar dayanabilir. Rusya dün, içerisinde NATO personelinin de bulunduğu Ukrayna’ya ait bir askeri üssü vurdu. Rusya’nın bu saldırısı batılı ülkelere gözdağı mıydı yoksa yeni bir dünya savaşı çıkarma çabası mı? NATO bu saldırıya karşılık verecek mi yoksa yine yaptırımlarla geçiştirecek mi, önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde göreceğiz.
Bana soracak olursanız, dünyanın en güzel günleri yaşandı bitti. İnsanlar yaşadıkları gezegenin kıymetini bilmediler. Daha çok üretip kazanma hırsıyla havayı, suyu ve çevreyi kirlettiler. Hırs ve nefreti çoğaltarak gönüllerini kirlettiler. İnsanların yüreğinden insanlık mefhumunu söküp aldılar. Şimdilerde savaş rüzgârları daha sert esiyor, insanları ve insanlığı öldürüyorlar. Bu şartlar altında olası barış anlaşmalarının uzun ömürlü olmayacağını düşünüyorum.
Sağlık ve huzurla kalın.