Futbolun sol ayağı FUTSOL çıktı
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) eski yöneticilerinden Avukat Remzi Kazmaz’ın, futbolun son ayağını yazdığı kitabı Futsol, raflardaki yerini aldı. Av. Remzi Kazmaz, belgesel tadındaki kitapta, futbolun sol görüşü benimsemiş figürlerini ve muhalif görüşlerini anlatıyor.
“Soldan orta gol olur mu?” sorusuyla başlayıp, bizi yakın tarihin tribünlerinde zamanda yolculuğa çıkaran kitaptan bazı kesitler şöyle:
KALECİ CHE GUEVARA
“Che Guevara, başta Küba devrimi olmak üzere, dünyaya haksızlığa başkaldırmanın her türlü şeklini gösteren başarılı bir devrimciydi. İyi bir kaleci olan Che’ye göre futbol sadece basit bir oyun değil bir devrim silahıdır.
SOCRATES’İN DUASI KABUL OLDU
Politika ve futbol denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri eski yıldız Socrates’tir. Hiçbir dönem anti politik olmadı. Daha da ileri giderek Brezilya halkının faşist cunta rejimine karşı tepkilerini yeşil sahalara taşıyan adam oldu.
“Corinthians’ın şampiyon olduğu bir pazar günü ölmek istiyorum” diyecek kadar takımını seven bu sıra dışı futbolcu, Corinthians’ın şampiyon olduğu bir pazar günü öldü!
TANRININ SOL ELİ MARADONA
“Tanrının sol eli” olarak bilinen Arjantinli efsane futbolcu Maradona, sol görüşe yakınlığı ile bilinir. Pek çoklarının deyimiyle bir “futbol devrimcisi”dir. En az Che kadar Castro’ya olan hayranlığıyla da bilinen Maradona’nın sol bacağında Fidel Castro, sağ omuzunda ise Che döğmesi bulunur.
ARJANTİN’İN MİLLİ KAHRAMANI ZANETTI
Dünyanın en sağlam sağ beki, yeşil sahaların en sağlam solcularından biridir Zanetti. Arjantin’in milli kahramanı olan Zanetti, Meksika Zapatista hareketine yaptığı yardımlarla da hatırlanır. Sadece kendi değil, Inter’i örgütleyerek futbolcuların Meksika’ya giden yardıma katılmasını sağladı Zanetti.
SOL ÇİZGİNİN ADAMI: METİN KURT
Futbola futbol dışında anlamlar yükleyen ve emeğin hakkını arayan “endüstrileşmemiş” futbolculardan biridir. Galatasaray’a transfer olduktan sonra sol görüşlü olması takım içinde oyuncularla ciddi bir örgütlenme kurmasını sağladı. Önce Spor-Sen’i, oradan ayrılıp Spor-Emek-Sen’i kurar. Tam bir devrimcidir.
ANTİ-NAZİ LİGİ ÖRGÜTLEDİ
Ünlü İngiliz futbolcu ve teknik adam Brian Cologh, madencilerin grevini desteklemiş ve bir anti-Nazi ligi örgütlemişti. Politik yönü çok kuvvetli olan Cologh, İşçi Partisi’nden Manchester Belediye Başkanlığı adayı olarak Churcill’in torununa karşı yarışmıştı.
YUGOSLAVYA O MAÇTA MI BÖLÜNDÜ?
Sırp Kızılyıldız ve Hırvat Dinamo Zagreb, etnik farklılıklarından dolayı birer futbol takımı olmanın ötesinde bir semboldüler. 13 Mayıs 1990 tarihinde Dinamo Zagreb ile Kızılyıldız’ın karşılaştığını maç, Yugoslavya’nın karışık olduğu bir döneme denk gelir. Maçta yaşanan atışmalar Sırp polisler ve Hırvat taraftarlar arasında büyük bir kavgaya dönüşür. Polis, Dinamo Zagreb taraftarlarına saldırırken öfkelenen efsane futbolcu Boban, bir anda koşarak Sırp polise tekme ve yumruk atar. Bu hareketi onu Hırvatistan’da kahraman yapar. Statta büyüyen kavga caddelere sıçrar. Bu durum savaşın tetikleyicisi olur.”
Başka bir futbolun mümkün olabileceğini söyleyen futbol devrimcilerinin hikayesi burada bitmiyor elbette.
Futsol kitabında 90 dakikaya sığmayacak kadar çok hikaye var…