Futbol Ciddiyet İster
Galatasaray 50 bin seyircisinin önünde rakibi hafife almanın faturasını ağır ödedi. Geçen yıl olduğu gibi evinde Giresunspor’a yine aynı skorla 1-0 mağlup oldu. İstatistikler bile Galatasaray’ın kağıt üstünde favori olduğu maçta Galatasaray’ın üstünlüğünü göstermiyor. Hakemi de beğenmedim.
Abdurrahman Pala – Sentez
Geçen sezon Galatasaray takımı bugünkünden daha zayıftı.
Giresunspor ise bu seneki kadar derli toplu bir kadro kuramamıştı.
6 yeni oyuncu ile sezona giren, hala da transfer yapmaya çalışan Giresunspor, geçen yıldan daha iddialı olan Galatasaray’a geçen seneki tarifeyi uyguladı.
Teker teker başlayalım.
Muslera her zamanki gibi.
Abdülkerim’in hazırlık maçlarında yaptığı hatayı bu maçta da yaptı ve gol geldi.
Nelsson Galatasaray’da belki son maçını oynadı. Bu maçta daha faydalı işler yapması beklenirdi. O da yan pastan başka bişey yapmadı.
Topu oyuna da sokamadı.
Sasha Boey herhalde Okan Buruk’un elindeki en iyi sağ bek olacak ki iki maçta da o oynadı. Antalya maçında iki defa rakip oyuncunun arkasında kaldı Giresunspor karşısında da hiç faydalı olamadı.
Hollandalı solbek Van Aanholt böyle oynayacaksa bence Kazımcan ile oynaması Galatasaray’ın daha lehine olur.
Orta sahada en faydalı oyuncu Mitsjö
Ancak Sergio’nun oyunda olduğu zamanlarda faydalı olamadı. Ne zaman ki Sergio oyundan alındı Mitsjö kendisini daha iyi göstermeye başladı.
Galatasaray’ın oyuna başlayan takımında sadece sırıtan Emre Akbaba vardı. Bir çok oyuncu feda edilerek kadroya katılan Seferoviç geçen hafta olduğu gibi yine vasatın üstüne çıkamadı.
Geçen haftayı tek vuruşla kurtaran Gomis’i ilk yarı kullanmayan Okan Buruk, ikinci yarıya ikisini de sahaya sürerek çift santrafora döndü.
45 dakikalık ikinci yarı gösterdi ki; Gomis Seferoviç ile beraber oynayamıyor. Birlikte oynarken diğeri farklı pozisyon almıyor. Boşa kaçmıyor.
Bence Seferoviç veya Gomis tek başına santrafor oynamalı.
Yunus ve Kerem geçen seneki kondisyonlarında değiller.
İkisi de topu alıp kendi kulvarından ilerlemeye çalışıyorlar.
İkisi de kapanan defanslarda iş yapabiliyorlardı.
Ama Gomis ve Seferoviç’in santrafor olduğu bir takımda sen her seferinde topu alıp gidemezsin.
Yunus için erken belki ama ben Kerem’de düşüş de görüyorum. Transfer dedikoduları kafasını iyice karıştırmış… Bireysel oynuyor. Takım oyunu içinde yok.
Mertens ve Lucas Torreria kısa sürede olsa seyircinin karşısına çıktılar.
Emre Akbaba’nın zararlarını bertaraf etmek için belki Mertens ile başlamak doğru olur muydu diye düşünmeden edemiyorum.
Açıkça görüldü ki;
Emre Akbaba büyük takım oyuncusu değil.
Galatasaray’da geçirdiği iki sezon da onun için ağırlığını kaldıramadığı sezonlar oldu.
Bence Emre Akbaba defteri kapanmalı…
Emre küçük takımın büyük oyuncusu… Orada daha rahat oynuyor. Galatasaray gibi bir büyük takıma gelince o ağırlığın altında eziliyor.
Aynı sıkıntı Atıf için de sözkonusuydu. Sivas’tan Fenerbahçe’ye gelince o ağırlığı kaldıramadı.
Lig uzun bir maraton… Daha köprülerin altından çok sular akar.
Ama
Okan Buruk’un oynatmaya çalıştığı oyunu bol para vererek aldıkları bu oyuncularla oturtmak çok kolay görünmüyor.
Hakemi beğenmedim.
Tüm kararlarında acemiydi.
Mertens’in düşürülmesi dünyanın her yerinde penaltıdır.
Onu da veremedi.
Galatasaray’ın hakem camiasından bir belalısı daha oldu.