Fenerbahçe Arda ile Güldü
Zorluk derecesi oldukça yüksek bir maça çıkan Fenerbahçe’de, geçen haftaki kişilikli futbolun devamı olacak mıydı? İşte bu merak konusuydu.
Hüseyin Tokmak
Maç öncesi kadrolara baktığımda sağ bekte Ozan’ı, kanatta ise Samuel’i görünce hücumu düşünen bir Fenerbahçe’yi izleyeceğimizi anladım.
İsmail Kartal daha önce yaptığı taktiksel yanlışlarından kurtulmuştu. Samuel’in hücum zenginliğinden yararlanmayı düşünüyordu.
Ters kanatta ise diğer hızlı oyuncusu Rossi’yi düşünmüştü. Ortada ise Serdar Dursun’u, pivot santrafor olarak gördük.
Dizilişe göre İsmail Kartal, Alanyaspor‘u kanatlardan zorlamak istiyordu.
Planlar tuttu açıkçası.
Özellikle kaleci Altay‘ın uzun pasında, Rossi kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda, zekice bir aşırtma vuruşla Fenerbahçe’nin ilk golünü attı.
Deplasmanda nasıl oynanır, sorusunun cevabını bize ilk yarı gösterdi Fenerbahçe.
İkinci yarıya da Fenerbahçe iyi başladı.
49. dakikada Zajc’a yapılan hareket neticesinde, kazanılan penaltıyı 50. dakikada kaptan Mesut Özil şık bir vuruşla gole çevirdi; 0-2.
Burada kaptan Mesut Özil’den bahsetmem gerekecek.
Büyük umutlarla transfer edilen Mesut, eski günlerini aratıyor. O bildiğimiz kalitesinden uzak. Sezon öncesi hazırlık kampına da katılan kaptanın, sonrasında yaşadığı sakatlık form durumunuda etkilemiş olabilir ancak bildiğimiz, özlediğimiz Mesut Özil formundan uzakta olduğunuda söylemeliyim.
İyi bir Mesut, Fenerbahçe’nin en büyük marka değeri olur.
Panik ve stres Fenerbahçe’nin en büyük handikaplarından biri, diyebiliriz.
Nitekim 53. ve 67. dakikalarda Tayfur’un iki şık golüyle skora denge geldi.
Kırılma noktası gerekiyordu. Aslında her iki takım içinde… Dakikalar 74’ü gösterirken bence Türk futbolu ve Fenerbahçe adına kabul etmemiz gereken genç bir yıldız adayı olarak görebileceğimiz Arda Güler oyuna dahil oldu.
Sanki yıllardır oynuyormuş gibi soğukkanlı, dinamik futbol stili ile farkındalığını koydu. Girdikten henüz 4 dakika sonra golünü de attı; 2-3.
Bu golle birlikte psikolojik üstünlüğüde ele geçiren Fenerbahçeli futbolcular için aslında daha kolay bir görüntüye bürünmüştü.
Defans güvenliğini de elden bırakan Alanyasporlu futbolcular beraberlik sayısını bulmak için adeta saldırırken, geride boş alanlar bırakınca Fenerbahçe’nin kontratak futbolu devreye girdi. Önce Pelkas sonra, Arda Güler‘in asistinde Berisha’nın şık kafa vuruşu ile Fenerbahçe zorluk derecesi yüksek maçtan farklı bir şekilde galip ayrıldı; 2-5.
Ve ikincilikteki iddiasını sürdürdü.
Güzel bir maç oldu. Karşılıklı ataklarla dişe diş mücadelede her iki takım futbolcularını da kutluyorum, tebrikler.
“Panik ve stres Fenerbahçe’nin en büyük handikaplarından biri, diyebiliriz.“ süper yorum ve tavsiye emeğine sağlık Hüseyin Tokmak.