Engel Sizsiniz
İki kolu olmayan bir insanın başarılı bir yüzücü olabileceği, çoğu kimseye imkansız gibi gelir. Ya da bacağı olmayan birisinin futbol oynayabileceğine birçok kişi ihtimal vermez. Tekerlekli sandalyeye mahkum olan birisinin basketbol oynaması, insanlara abartılı gelebilir. Hele de engelli bir bedenin 210 kiloluk halteri kaldırabileceğine kaç kişi inanır. Bunların hiçbirisi hayal ürünü değil. Dünyada ve ülkemizde sayıları giderek artan, başarılı engelli sporcular var. Ampute futbol ve basketbol takımlarımız Avrupa şampiyonu oldular. Bireysel sporlarda altın madalya alan sporcularımız var.
Osman Duman
Yalnız spora değil, sanata ve bilime katkı sağlayan çok sayıda engelli birey var. Beethoven, dünyaca ünlü 9. Senfonisi’ni bestelediğinde işitme yetisini tamamen kaybetmişti. Yaşadığı tarifsiz engellere rağmen…
Stephen Hawking dünyanın en ünlü fizikçisi olmuştu, kendi döneminin en saygın bilim insanıydı. Siyaset sahnesinde ve devlet yönetimlerinde başarılı olmuş engelli insanlar var. Ayağındaki sakatlık sebebiyle Aksak Timur veya Timurlenk olarak anılan Emir Timur, 14. yüzyılda Asya kıtasına hükmetmişti. Franklin Roosevelt engelli olmasına rağmen, ABD tarihinin en uzun süre görev yapan başkanı olmuştu. Görülüyor ki bedensel engelli olmak başarıya hatta zirveleri yakalamaya engel değil. Engelli bireylerin önündeki en büyük engel, ailelerin aşırı korumacı tutumudur. Toplum içerisindeki ayrımcılık ve dışlanma, bu insanlar için ayrı bir engel teşkil ediyor.
Dünya genelindeki engelli sayısı nüfusun ortalama yüzde on beşini oluşturuyor. Bu rakam ülkemizde yüzde on üç civarında bulunuyor. Bu insanların hepsi engelli olarak dünyaya gelmiyor. En sağlıklı insanlar bile beklenmedik bir anda görme ve işitme kayıpları yaşayabiliyor, kolunu bacağını kaybedebiliyor, zihinsel sorunlar yaşayabiliyor. İleri yaşlarda engellilik, birçok insan için kaçınılmaz oluyor. Hepimiz potansiyel engelli adayı iken birçoğumuz bu insanların sorunlarının farkında değiliz. Ya da onların yaşadığı sorunları görmezden geliyoruz. Bu insanların hayatını kolaylaştırmak, belki de kendi geleceğimizi kolaylaştırmak olacaktır.
Engelli nüfusun önündeki en önemli engellerden birisi de hiç kuşkusuz yetersiz eğitimdir. Ülkemizde bu nüfusun yüzde altmışı yeterli derecede eğitim alamıyor. Bu sayı Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında, oldukça yüksek bir rakam. Engel durumuna göre her bireye gerekli eğitimi sağlarsak, onları ailelerine ve topluma yük olmaktan kurtarmış oluruz. Onlar kimseden parasal yardım beklemiyor. Kendi hayatlarını kazanmak için gerekli eğitim ve fırsat eşitliği sağlanmasını istiyorlar.
Şüphesiz tüm engeller ancak sevgi, dayanışma, saygı ve empati yoluyla aşılabilir. Ancak toplum bu konuda fazla bilinçli değil. Bu insanlara yardımcı olmak yerine, sürekli önlerine engel çıkarıyorlar. Mesela aracını engelli parkına bırakan sağlıklı insanlar. Yine aracını kaldırımlara park eden insanlar, engelli bireylerin hayatını zorlaştırıyorlar. Birçok sorunun çözümü farkındalıkla başlıyor. Dünya Engelliler Günü, 3 Aralık Cuma günü kutlandı. Amaç farkındalık oluşturmaktı. Umuyorum ki bu konuda topluma gerekli mesajlar verilmiştir ve hedef kitle bu mesajları almıştır.
Sağlık ve huzurla kalın.