Başakşehir neden kaybetti ?  

Leipzig maçında olduğu gibi Başakşehir, M.United önünde de ilk 20 dakikada teslim oldu. Temsilcimizin merkez savunması ne yazık ki rakip atakları savunmada yeterli değildi.

Bu bir tesadüf olabilir mi ? Leipzig maçının ilk 20 dakikasında 2 gol birden yiyen Başakşehir, M.United karşısında da aynı olumsuzluğu yaşadı. Ortaya çıkan bu tablo elbette tesadüf değil. Başakşehir’in en büyük sorunu, savunmasının merkezinde oynayan Skrtel ve Epureanu. Bu ikili, belki Süper Lig’te iş yapıyor gibi gözüküyor ama Şampiyonlar Ligi’nde yükü kaldıramıyorlar.

Merkezden deliyorlar

Leipzig’lilerin yaptığı gibi M.United’lılar da,Başakşehir savunmasını merkezden geçmeye çalıştılar. Bunda da çok başarılı oldular. Süper Lig’de takımlar, merkezden dikine kaleye gitmediklerinden, Skrtel ve Epureanu ikilisi ihtiyaca cevap veren performansı sergiliyorlar. Ancak Şampiyonlar Ligi’nde rakipler, ortadan dikine hücum etmeyi seven İngiliz ve Alman olunca, Skrtel ve Epureanu’nun defoları ortaya çıkıyor.

Başakşehir savunması merkezden çok açık verince, çok çabuk bir şekilde 2 gol birden kalelerinde gördüler. Daha fazlası da olabilirdi. Yedikleri 3.gol ise, Beşiktaş’ın ikinci golüne çok benziyordu. İleri çıkan Başakşehir savunması geri koşamayınca Rashford, tıpkı Atiba’nın yaptığı gibi topu alıp Başakşehir ceza sahasına kadar girdi. Ancak geriden kimse gelmeyince, İngiliz futbolcu tecrübesiz rakibinin üstüne gidip penaltıyı aldırdı. Bu 3 golün kritiğini Okan Buruk doğru bir şekilde yapması gerekiyor.

Rehavet aldatmasın

M.United skoru 3-0 yaptıktan sonra, maçın yıldızı BrunoFernandez, Rashford, Lindelöf gibi as oyuncularını ikinci 45 dakikada kenara çekti. Neden ? Çünkü hafta sonu oynayacakları çok önemli Southampton maçı var. Bu maç Kırmızı Şeytanlar için çok büyük önem arz ediyor. Premier League’te oldukça geride kalan Fernandez ve arkadaşları, çok iyi bir sezon başlangıcı yapan ve iyi futbol oynayan Southampton’u devirip, ligin tepesindekilerle arasındaki puan farkını kapatmayı hedefliyorl

M.United’in rölanti futbolu, Başakşehir’i maça ortak eder gibi oldu. Deniz Türüç’ün frikikten attığı harika gol Başakşehir’liler için bir umut kaynağı niteliğindeydi. Visca’nın harika şutu üst direkten dönmeseydi, skor 3-2 olacaktı. Peki skor 3-2 olsaydı, Başakşehir eşitliği yakalayacak golü atabilir miydi ? Belki atabilirdi ama İngilizler de biraz tempoyu yükselttiğinde gol atacaklarının bilincindeydiler. Nitekim Başakşehir’in şuursuzca yüklendiği bir anda ev sahibi kontradan 4. golü bulup, maçı bitirdi.

İlk 11 tercihleri değişmeli

Eğer Başakşehir son iki maçından puan ya da puanlar çıkarmak istiyorsa, ilk 11’inde radikal değişikliğe gitmesi gerekiyor. Öncelikle savunma merkezine Ponck eklenmeli. Skrtel ya da Epureanu’dan birinden vaz geçilmeli. Yedek bekleyen Brezilyalı Giulino, genç ve  tecrübesiz Berkay’ın yerine kullanılmalı. Kötü bir dönem geçiren İrfan Can da ısrarcı olunmamalı. Gol yollarında da 35’lik DembaBa’nın yerine daha enerjik Norveçli Gulbrandsen oynatılmalı.

M.United teknik direktörü Solskjaer, maç sonrası düzenlenen basın toplantısında Gulbrandsen’i ilk 11’de görmediği için çok mutlu olduğu söyledi ! Acaba Okan Buruk, Beşiktaş maçında iki harika gol atan Norveçliyi neden kullanmadı? Böyle bir soruyu cevaplandırmak gerçekten çok zor çünkü mantıklı bir cevabı yok gibi… Kaleci Mert örneğinde olduğu gibi futbolcuların saha içindeki hatalarını biz futbolseverler net bir şekilde görüyoruz. Ama ya teknik direktörlerin hatalarını? Onları da futbolcularınki kadar açık bir şekilde görebiliyor muyuz ?