Avrupa Gecesinde Sevindik
UEFA Avrupa Ligi gecesinde Galatasaray ve Fenerbahçe ile sevindik. Galatasaray üstün oynadığı maçta 1-0 galip gelirken, Fenerbahçe ilk golü atmasına rağmen galibiyetini koruyamadı. 41. Dakika’da Frankfurt’un golüne engel olamayan Fenerbahçe, son dakika’da kazanılan penaltıyı Pelkas’ın ayağından kaçırdı.
Abdurrahman Pala – Sentez
UEFA Avrupa gecesinde gruplara kalan iki takımımız Galatasaray ve Fenerbahçe yüzümüzü güldürdü.
19.45 maçında Avrupa sahnesine önce Galatasaray çıktı. İtalyanların “en çok UEFA oynayan takımı” olan Lazio karşısında rakip kalecinin kendi kalesine attığı gollle galip gelmeyi bildi.
Galatasaray maça dikkatli ve temkinli başladı. Marcao’ya forma veren Fatih Terim ondan beklentisini aldı mı bilmem ama Nelson, sağ stoperde daha çok başarı gösterdi.
Boey’in yokluğunda sağ bek oynayan Yedlin maalesef bu yıl kendini bir türlü bulamadı.
Çok da top kaybetti.
Kreatif bir oyuncu olması itibariyle bu maçta yine formasına kavuşan Morutan, “farklı bir oyuncu olduğunu” gösterdi.
Trabzonspor maçında defans yapmadığı için oyundan aldığını söylenen Morutan, bu maçta da defansa yardım etmedi.
Ama..
Attığı paslar ve oyunun yönünü değiştirme konusunda uzmanlığını gösterdi. Ceza sahasına doldurduğu topun defans ve kaleci arasındaki telaşdan gol olması onun şansı oldu.
Fatih Terim gençlerde ısrar ediyor.
Bu maçta da Kerem, Halil gibi oyunculara şans verdi. Çok yorulmasına rağmen Kerem çok iyi işler yaptı. Kaptığı topu sonlandıramaması onun adına talihsizlik….
Maçın sonlarına doğru Fatih Terim yine Babel’i oyuna aldı.
Top tutsun istedi herhalde…
Ancak ben Babel’in hiç top tutamadığını, takıma hiç katkı sağlamadığını gördüm.
Feghouli de öyle…
Galatsaray bu galibiyetle gruplara lider başladı. Ama bu oyun Galatasaray’a yetmez.
Daha iyi olmak zorundalar.
UEFA Kupası gruplarına deplasmanda başlayan Fenerbahçe, maça çok iyi başladı.
Golünü de yaptı.
Ancak Mesut Özil henüz 90 dakika sahada kalacak kadar kondisyona sahip değil.
Maçın başı sayılabilecek bir dakika’da golü bulmasına rağmen,41. Dakika’da golü yedi. ikinci yarıda Frankfurt’un akınlarına direnemedi.
Beşiktaş’ın Dortmund’dan yediği golü nasıl kabullenemediysem, Fenerbahçe’nin de yediği golü kabullenemedim. O kadar süre rakibin top sürmesine izin veren defans arasında bölüşümü de yapamadı. Çok basit bir gol yedi.
Son dakika’da penaltının kaçması da kaderin cilvesi.
İstatistiklere göre;
Penaltıyı kaçıran kişiler
-Kendisine penaltı yapılan,
-Oyuna sonradan giren,
-Sakatlıktan çıkan futbolcularmış…
Pelkas’da bu sebeplerden üçü de var.
Penaltı kendisine yapıldı. Oyuna sonradan girdi. Ve sakatlıktan yeni çıktı.
Penaltı atılabilseydi deplasmanda kazanan Fenerbahçe ile de sevinecektik. Deplasmanda alınan bir puan bile başarıdır.