Antalya’da Yüksek Atlama Heyecanı Geri Döndü!
Olimpiyatlarda en çok ilgi gören spor dallarından biri olan “atlama”, ekstrem haliyle “Yüksek Atlama” olarak Antalya’da dikkat çekici bir organizasyona ev sahipliği yaptı. Denize 26-28 metre mesafedeki platformdan atlayış yapan sporcular, adrenalini ve yükseklik korkusunu bir arada yaşadı. Red Bull Cliff Diving etkinliği, 15 yıl aradan sonra yeniden Türkiye’ye dönerek büyük bir heyecan yarattı. Dünya Serisi’nin yedinci ayağında Türk sporcu Kıvanç Gür de yer aldı! 2013-2024 yılları arasında 10 metre kulede Türkiye rekoru sahibi olan 24 yaşındaki Gür, wildcard ile katıldığı bu etkinlikte, Türkiye’deki ilk resmi atlayışını gerçekleştirdi. 2028 Olimpiyat Oyunları’na katılım hedefini belirten Kıvanç Gür, Türkiye’deki atlama branşındaki eksiklikleri FANATİK’e anlattı.
“6 yaşında yüzme sporuna başladım. Sonra Samsun’da bir atlama havuzunun olduğunu öğrendim ve yüzerken her gün oradan atlayışı hayal ederek bu branşa yöneldim. Başlarda ailemden yükseklik korkum nedeniyle saklamak zorunda kaldım. Biraz çekinseler de bana güvendikleri için, ben de onlara güven vermeyi başardım. Onların desteği sayesinde burada olmam mümkün oldu.”
“Bu, Türkiye’deki ilk resmi yarışmamdı. Red Bull yarışmalarına katılmayı hedefliyorum. Wildcard ile davet edilen sporcular arasında yer almak benim için büyük bir onur. Buradaki ilk resmi yarışmamın Türkiye’de olması da çok heyecan verici. Red Bull sporcusu olmayı ve birkaç Wildcard fırsatıyla kendimi kanıtlamayı istiyorum. Genelde 10 metreden antrenman yaparken, 27 metre için zihinsel hazırlık yapmamız gerekiyor. Bu yüzden gözlerimizi kapatıp hareketi hayal ederek hazırlık yapıyoruz. Hazır hissettiğimizde doğrudan 27 metreden atlayış yapıyoruz. Konsantrasyon çok önemli.”
“Aynı zamanda 10 metre kulede de olimpiyatlar için hazırlık yapıyorum. 2028 Olimpiyatları’nda 10 metre kulede yarışacağım. Bu yıl odak noktam Red Bull, ancak “kalıcı atlama sporcusu” listesine girdikten sonra hem 27 hem de 10 metreye devam etmek istiyorum. Türkiye’deki altyapı sporculara örnek olmayı hedefliyorum. Küçük çocuklar atlama yapmaya başlamış olsalar da önlerinde bir yol haritası olmadığı için bazı yetenekli gençler bu sporla yollarını ayırmak zorunda kalıyor.”
“Türkiye’de bu sporu yapabileceğimiz havuzlar var ancak sorunlar var. Ankara, Samsun, Konya ve Trabzon’da antrenman için alanlar mevcut. Fakat havuzların ısıtılmaması, çocukların suya girdiklerinde zor anlar yaşamalarına neden oluyor. Havuza ısıtma yapılmadığı için bu durum çocukların gelişimini olumsuz etkiliyor. Özellikle İstanbul’da 10 metre kule bulunmaması da büyük bir sıkıntı. Bu branşın duyulması ve tanınması gerektiğine inanıyorum. Antrenör sayısı ve federasyon desteği sınırlı kalıyor.”
“Yeni başlayan atlayıcılar için güvenli antrenman alanları çok önemli. Trambolin gibi güvenlik önlemleri ile antrenman yapabilme imkanına ihtiyaç var. Türkiye’de, yeni başlayan sporcular için sünger havuz yani ‘foam pit’ bulunmaması büyük bir eksiklik. Çocukların havadaki farkındalığı gelişmesi için böyle alanlara ihtiyaç var, aksi takdirde yaralanmalar yaşanabiliyor. Su dışındaki cimnastik antrenmanları, havadaki farkındalık açısından oldukça kritik. Hem fiziksel hem de zihinsel hazırlık büyük önem taşıyor.”
“Korku, stres ve kaygının bu spor dalında kaçınılmaz unsurlar olduğunu söyleyebilirim. Ancak bu duyguları yönetmek çok önemli. Aşırı stres de olumsuz, düşük stres de. Bu nedenle stresin ortasını bulmak, yaptığınız spora saygı göstermek anlamına gelir. Stresi yönetmek için birçok insan farklı yöntemler seçiyor; müzik dinlemek, resim yapmak gibi. Sporcular, bu sayede o stresi aşarak odaklanabilir hale geliyor.”
FANATİK ÖZEL