Sobanız Hazır mı?
Avrupa’da durum nasıldı bilmiyorum ama ülkemizde otuz-kırk sene önce evlerin çoğu sobalıydı. Ilıman iklimde yaşayanlar genellikle odun sobası, karasal iklimde yaşayanlar kesinlikle kömür sobası yakarlardı.
Doğudaki köylerde tenekeden yapılmış tezek sobaları vardı. Kaloriferli evler fuel oil veya kömürlü olabiliyordu. Tek katlı bahçeli evlerde ısınmak için sobadan başka seçenek yoktu zaten. Yine otuz-kırk sene önce başlayan adı konulmamış bir kentsel dönüşümle tek katlı evler, çok katlı binalara dönüştürüldü. Aslında yaşanan mimari bir katliamdı ama kimse farkında değildi, herkes halinden memnundu. Kaloriferli evin keyfi bir başkaydı, tuvalette bile petek vardı. Ancak kalorifer ne kadar sağlıklıydı, onu yıllar sonra sorgulamaya başladı insanlar.
Dönüşüm bu kadarla sınırlı kalmadı. İleri seviyedeki hava kirliliği ve daha ekonomik olması sebebiyle, katı yakıtlar ve fuel oil yerine doğalgaz kullanılmaya başlandı. Doğalgaza geçmek büyük bir altyapı gerektirdiğinden, bu geçiş pek kolay olmadı. Tüm cadde ve sokaklar delik deşik edildi. Aylarca trafik alt üst oldu. Yağışlı havalarda caddeler ve sokaklar çamurdan geçilmedi. Büyük paralar harcandı, çileli ve uzun bir süreç yaşandı. Tam rahata alışmışken doğalgazı veren ülkeler, kışın ortasında vana kapatmaya ve sürekli fiyat artırmaya başladılar. Petrol fiyatlarındaki artıştan doğalgaz da nasibini aldı. Kış aylarında doğalgaz faturaları, dar gelirli vatandaşların kâbusu haline geldi.
Dost oldukları şüpheli olan ülkelerin doğalgazı, ülkemiz üzerinden Avrupa ülkelerine ulaştırıldı. Avrupa doğalgazın keyfini sürerken, onların da keyfini kaçırdılar. Rusya-Ukrayna savaşında Ukrayna’yı destekledikleri için, Rusya vanaları kapattı. Elektriğin hatırı sayılır bir kısmını doğalgazdan üreten Avrupa ülkeleri, enerji konusunda büyük sıkıntılar yaşıyor. Yaklaşan kış mevsimi endişeden öte insanları korkutuyor. Yaşanan doğalgaz krizi aşılır mı bilinmez. Ancak aşılsa bile Rusya eski fiyatlardan gaz vermeyecektir. Doğalgazın bir gün tehdit unsuru veya silah olarak kullanılacağını kimse hesap edememişti. Hesap edilse bile, belki enerji konusunda başka seçenek yoktu.
Doğalgaz krizi aşılamazsa, bu kış Avrupa ülkeleri için çok daha soğuk geçecektir. Türkiye’de kırsal için üretilen sobalar şimdiden Avrupa’ya gönderilmeye başlanmış. Bazı Avrupa ülkelerinden yüklü miktarlarda soba siparişi alındığı söyleniyor. Dahası Avrupa ülkelerinden çok sayıda insanın, kışı geçirmek üzere ülkemize geleceği iddiaları var. Otellerde rezervasyon yaptıranlar, kiralık hatta satılık ev arayanlar varmış. Eğer öyleyse bu sefer geçici de olsa, Avrupa’dan göç alacağız demektir. Böyle bir göç yaşanırsa, bir kısmının geri dönmeyeceği de hesaba katılmalıdır. Hesaba katılacak başka bir konu ise; Rusya ve İran’nın gerekirse Türkiye’ye de gaz vermeyeceği konusudur.
Meteoroloji Uzmanlarının kış tahminleri nedir bilmiyorum. Ancak bu kış çok soğuk geçmese de çok sorunlu geçecektir. Her ihtimale karşı soba seçeneğini bizim de yedekte tutmamız gerekebilir. Nostaljik bir kış yaşayabiliriz. Sobada kestane ve patates közleyebilir, ekmek kızartabiliriz. Fena da olmaz hani, kısmet bakalım.