Üzülmemek Elde Değil
Galatasaray taraftarı değilim ama hafta içinde yaşanan PSV yenilgisine, birçok taraftardan daha fazla üzüldüm. Üzücü olan maçın kaybedilmesi değil, Galatasaray’ın dağınık bir görüntü sergilemesi ve farklı bir skorla yenilmesiydi. Aslında farklı skorun mimarı rakip takım değil, bizzat Galatasaray’ın kendi futbolcularıydı. Kalemizde gördüğümüz beş golün üçü kalecinin, ikisi savunma oyuncularının hatasıydı. Elin futbolcuları kaleye giden topları kıçıyla keserken, bizimkiler eliyle içeri aldılar.
Maçtan bir gün önce Fatih Terim, sakat ve formsuz futbolcular sebebiyle kadro kurmakta zorlandıklarını söylüyordu. PSV’nin güçlü bir takım olduğunu belirtiyor, maç için umutlu konuşmuyordu. Teknik ekibin maç öncesi yaptığı gereksiz açıklamaların, futbolcuların motivasyonunu olumsuz yönde etkilemiş olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek. Bu durumda, teknik ekibi de farklı yenilginin mimarlarından birisi olarak kabul etmek gerekiyor.
İki takım futbolcuları arasında bir kıyaslama yapmak gerekirse, rakip takım iyi motive edilmişti. Mutlak galibiyet için oynadılar. Zaten maçın sonucuna bakıldığında durum ortada, bizim takımın motivasyonunu konuşmaya gerek bile yok. Kondisyon konusunda da PSV’nin çok gerisindeydik, maç sonuna kadar tempoyu hiç düşürmediler. Bizim orta saha oyunları top tutamadığı için, oyunu kendi yarı alanımızda kabul ettik. Savunma oyuncuları üst üste gelen rakip atakları yüzünden bunaldılar ve hata yapmaları kaçınılmaz oldu. PSV’nin kadrosu ünlü futbolculardan mı oluşuyordu bilmiyorum ama maçtan sonra, bizim takım futbolcularının yarısı kadar kazandıkları konuşuluyordu.
Bir başka konuşulması gereken konu ise maçın yayını. İlk yarı boyunca yayın, sürekli donuyordu. İki kez yayın kesildi. Ekrana “Teknik bir arızadan dolayı yayınımız birazdan devam edecekti.” yazısı yansıdı. Kırk yıl önceki yayın teknolojisini akıllara getirdi. Maç yayını esnasında, arka planda yasadışı bahis sitelerinin reklamlarının yayınlanması ise başka üzücü bir konuydu. Yayıncı kuruluş bu reklamlardan ötürü, Hollanda yayıncı kuruluşunu sorumlu tuttu. Özet olarak maç yayını da Galatasaray’ın oynadığı futbol kadar kötüydü.
Yine başka üzücü konu ise maçlarda maske, mesafe konusuna dikkat edilmediğidir. Halka açık her yerde durum aynı, tedbirler rafa kaldırılmış durumda. Yirmi gün önce beş binin altına düşen vaka sayıları, çoktan ikiye katladı bile. Henüz bayram yoğunlaşmasının sonuçları belli değil. Kuşkusuz on gün sonra vaka sayıları daha belirgin bir şekilde artacaktır. Duyuyor musunuz bilmiyorum, dördüncü dalga kapımızı çalıyor. Lütfen toplum sağlığı ve kendi sağlığımız için daha fazla dikkat edelim.
Sağlık ve huzurla kalın.