Cezalı Taylan’ın eksikliği hissedildi
2021 yılının ilk maçı G.Saray için sürpriz bir sonuca sahne oldu. Mutlak galibiyet için sahaya çıkan Cim Bom, beklemediği bir şekilde 2 puan kaybetti.
Antalya maçında G.Saray teknik direktörü Fatih Terim’in nasıl bir 11 sahaya süreceği merak konusuydu. Cezalı Taylan’ın yerini kim alacaktı ? Aslında bu sorunun cevabı büyük ölçüde belliydi. Hollandalı Donk dışında, Terim’in elinde başka alternatif yoktu. Dolayısıyla bir sürpriz yaşanmadı. Diğer bir soru ise santrfor pozisyonunda kim görev alacaktı ? Ayrıca sakatlanan Feghouli’nin yerinde kim oynayacaktı ?
Cezalı Taylan’ın yerine oynayan Donk, maç boyunca etkisiz kaldı. 34 yaşındaki Hollandalı, 25 yaşındaki Taylan kadar aktif bir futbol oynayamayınca G.Saray’ın hücum zenginliği sınırlı kaldı. Yaşı ilerlemiş yabancı futbolculardan özellikle üst düzey kulüplerimizin kurtulması gerekiyor; çünkü hem maliyetleri yüksek hem de verimsizler… Trabzon maçında sakatlanan Feghouli’nin yerinde Ömer vardı. O da dağınık görüntüsüyle verimli olamadı
Santrforsuz bir G.Saray
Gelelim santrfor pozisyonuna… Trabzon maçında olduğu gibi G.Saray, Antalya maçına da santrforsuz çıktı ! Kağıt üzerinde en önde oynayan isim Oğulcan olarak gözüküyordu. Geçen hafta bir kanat oyuncusu olan Oğulcan, “santrfor” olarak iyi bir görüntü sergilemişti; çünkü Trabzon savunması epey açıklar vermişti. Bu hafta ise Antalya savunma ağırlıklı bir futbol oynayınca, “santrfor” Oğulcan bu boş alanları bulamadı (bulması de beklenemezdi) ve geçen haftaki üretkenliğinin çok uzağında kaldı…
Antalya maçında Cim Bom’un en iyi isimlerinden biri Arda’ydı. 33 yaşındaki yıldız isim, varını yoğunu ortaya koydu. Ancak Arda, akıttığı terin karşılığını sonuca yansıtamadı. Arda’nın yaşadığı bu olumsuzluğun temelinde, G.Saray’ın belli bir oyun sistematiğinin bulunmaması yatıyor. Dikkat edilecek olursa, sarı kırmızılılar futbolu bir sistem içinde değil, doğaçlama oynuyorlar. Bir bakıyorsunuz Arda sağda, bir bakıyorsunuz solda…Bu durum diğer oyuncular için de geçerli…
Mevkiler belirsiz
Modern futbolda, “her oyuncu her yerde oynar” diye bir anlayış yok. Oyuncular saha içindeki görev yerlerini ve neler yapacaklarını bilecek. Doğaçlama futbol ancak amatör liglerde oynanabilir. Belki Fatih Terim, Arda ve Belhanda gibi iki özel yıldızına böyle bir özgürlük tanımış olabilir. Ama bu özgürlükler bazen oyun disiplininin kaybolmasına neden oluyor. Bu olumsuzluğu G.Saray, Antalya maçında fazlasıyla yaşadı. Kimin nerede oynadığı belli değildi ! Bunun için zaman zaman G.Saraylı oyuncular birbirlerinin pozisyonlarını bozdular.
Bitirirken, son eleştirim hakeme yönelik…Hakem Bitigen’in Emre Kılıç’a gösterdiği kırmızı kart ne kadar doğruydu ? G.Saray’lı oyuncunun arkadan bir hamlesi var ama Antalyalı oyuncu dikkat edilirse hemen düşmüyor; 1-2 adım atıyor öyle düşüyor. Düşmeyebilir mi ? Düşmeyebilir ve pozisyonun devamını getirebilir. Ama o düşmeyi tercih edip, rakibini oyundan attırmayı hedefliyor. Hakem bu gerçeği sahada göremiyor olabilir ama ekran başında da mı göremiyor ? İlginç ve düşündürücü… Aynı hakemin Marcao’ya gösterdiği sarı ama gösteremediği kırmızı kart ise tam bir felaket ! Gerçekten merak ediyorum bu VAR hakemlerin hatalarını minimize etmeyi mi hedefliyor yoksa başka maçalara hizmet etmesi için devreye sokuldu ?